güneşin alnında oyay'dım ben
tel,tel işlenmiş ipliklerimle
dökülmesi mümkün olmuyan heycanımla
yangın yeli görmüş mabedimle
tutsagı oldugum,yazısıydım kaderin
namesi olmuştum yaşantımdaki ahengin
seyri alemden kıssadan hisseydim ben
bıkkınlık vermiyen nakarattım gazelden
öfke yerine sukutu tercih ettim yeniden
kalp ğözeneklerimden gizli gizli tüterdim sevincimden
methiyeler yazardım son beyitimle yaşantıma ben
ne bir dinleyen duysun diye,nede beni duysunlar diye
kaderimin agında feryatlar,tutturarak yardım dilendim ben
ince danteller misali,iki düz bir ters olsamda hayatımda istemeden
nakışlanmış bir tülbentin el nurunun göz ucuydum ben
yanmak bilmezdim,eskitilmek istemezdim,
yaşlandım yaşanmışlıklarım yüzünden
arşivlik, tarih oldum.geçmişlerimdeki iz düşümlerin yüzünden
ellerimin nasırlarında inceden kıssaydım gönül gözüyle bakarken
gamber türkülerinden çok,feryatlarımla anıldım dünlerimde ben
ğöz yaşlarımın nuruyla işledim nakışları ğüneşimin üstüne istemeden
dogrularım,yanlışlarımdan fazla oldugunu isterken
rengarenk nakışların anlamını çözemedim
içinde inceden karalar varken
çözemedim içindeki beyazların yogunlugunu,
pembelerin içinde kay bolurken
çözdüğümü sandıgım anda
hayatımın bittiğinin farkına varacagını hissettim aniden
ani manavramın bile şokuyla aglamaklı haldeyim,
ğüneşimdeki yogun yagmurlarım yüzünden.
ıslanan bedenimdeki oyalar bile derman olmayacak
yarınlardaki geleceklerin şekilli hallerinden
bir veda busesi kondurup kaçmak ister şu beden
ne nakışlarım,nede ğüneşim beni görmeden.......
Ender SelviKayıt Tarihi : 1.11.2007 11:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!