Yılların yüzüme attığı çizik
Mecrâsız ırmağın akışı gibi
Hatıralar suskun, hayâller ezik
Hastanın marazdan bıkışı gibi
Er olan firkatta yaparken düğün
Dert yoldaşım, çile aşım her öğün
İdam hükmü yemiş boynu büküğün
Kırılan kaleme bakışı gibi
Eski resimlerde ayın on dördü
Zaman ağlarını gam ile ördü
Kırık bir aynada ansızın gördü
Geceye şimşeğin çakışı gibi
Lâl oldu lisânım sözlerim yorgun
Tükendi hevesim arzular durgun
Hevâ dehlizinde yediğim vurgun
Cellâdın urganı takışı gibi
Boyun kıldan ince ilâhi emre
Hüzün sağanağı yağarken ömre
Dilerse hazânda düşürür cemre
Ebemkuşağının çıkışı gibi
Farketmiyor yergi, övgü sevene
Sevda lugatında yer yokmuş kine
Bazen bir iç çeker daralır sine
Mezârın ölüyü sıkışı gibi
Ah ettikce yürek bağladı nasır
Hicran diyarında günler bir asır
Ömrümce kendimden gizlediğim sır
Şemin pervâneyi yakışı gibi
Buğulu camlara benzer sûretim
Hebâ oldu sandım bunca gayretim
Bir nazar eyledim arttı hayretim
Hasretim gönlümün nakışı gibi
Kayıt Tarihi : 10.7.2012 18:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!