Nakış Nakış İşledi Beni Hayat

Tahttan indirilmiş sultan gibiyim
Bereketi yeşil kırlarda arıyorum
Ağaç dalından yapılmış bir kaval çalıyorum
Nakış nakış işliyor feleğin çarkı
Boynuma dolanıyor tozuttuğum yollar
Bir can isteyen hasta gibiyim
Ruhum tıkanıyor boğazıma
İki gözüm iki alemde
Çağlayanlardan su sesi kulaklarımda
Bir dirhem avutuyor gülümsemek hayata
Nakış nakış biliyor mazim geleceğimi
Dosta selam çakıyorum gurbetten öte
Suda takla dönen balık gibiyim
Herşeye rağmen mağzerdir bu can
Emanettir hıyanet kabul etmez Yaradan

Gonca gonca elemli geçti yıllar
Baharı bekler dallarımda
Su doldururum testime
Kanayan yaralarıma elbet bir gün lazım su serpmeye
Yaralı bir savaşçı gibiyim
İki yola çıkar bu talih
Ya ölürüm ya doğarım
Nakış nakış işlemiş bu hayat beni
Artık kamile mürşide belki varırım
Ama dünyada, kurulmuş bu divanda
Gerekirse ekmeğimi taştan çıkarırım