7 Ekim yirmiüç, hafsalam şaştı
şarapnel sesleriyle açtım gözlerimi yeni güne
sağımda solumda onlarca enkazı beşer
kardeşlerim başıma yıkılan binanın enkazını eşer
ve ulaşırlar canlı cansız bedenime
can vardır elbet ama ruhum nerede?
şarapnel sesleri mermi seslerine karıştığı anlarda
kardeşlerimiz sadece yanınızdayız diye fısıldar kulağımıza
dakika başı ecsad toplarız
biri birinden küçük,
daha yürüyemeden ölmeyi öğrenen
kollarında ismi yazılı olan bedenlere rastlarız
hastaneler, karakollar, okullar
bombalar yağar her yarım saatte bir
çocuklar hangimiz daha önce ölürse
“cennette bizi beklesin, biz olmadan oynamaya başlamasın”
diye konuşurlar kendi aralarında
gözüme bir çocuk takıldı
bombardımanı yaşamadan birkaç dakika önce
hayallerinden bahsetti bana
hayali ressam olmakmış
sürrealist boyalarla dolu bir dünyada…
ama şakaklarından akan kandan
realist bir tablo çizmişti bile kader ona
bir ara gözlerim Leyla’ya takıldı
o nahif sesiyle Fairuz taklidi yapıyordu.
Li beyrut söylüyordu 8 yaşında olmasına rağmen
hayatın gerçekleri şarkılarda bile yer ediniyordu
“Şehrim söndürdü ışıklarını;
Elinin üstünde tuttuğu bir çocuğun kanıyla..”
burada çocuklar vitaminlerle, takviyelerle değil
mermilerle, sapanlarla giriyor ergenliğe
ve büyüyor kanla bütünleşmiş toprak kokusuyla
diğer yandan Mustafa’yı dinliyorum
Bir süper kahramandan bahsediyor ama
en başta algılayamıyorum
çocuk aklıyla bahsettiği kişiyi
bu kişi uçmuyor, yaralanabiliyor ve normal insan suretinde
çocukluk aklı deyip tam geçecekken
bir anda “bu kahraman ölmüyor da” diyor
gayet vakur bir sesle bakışlarıma aldanmadan
kimdir bu ölümsüz kişi diyorum Mustafa’ya
“Benim süper Kahramanım Ebu Ubeyde” sözü
bir anda kaskatı kesiyor tüm bedenimi
ve ekliyor “bizde şehitler ölmez”
ne superman ne spiderman
Gerçek kahraman
çocukların zihninde yaşayanlardır daima
aniden bir ses gelir,
aynı anda tüm çocukların kulağına
bombardıman başladığında sadece ses duyarsın,
ki zaten duymuşsan o sesi
karanlığa gömülmüşsündür bir az önce aydınlandığın yerde
etrafımda bir hengame
duyuyorum, duyuyorum
göremiyorum ama hissediyorum o çabayı
bizi çıkarmaya çalışıyorlar darmaduman olan okuldan
yanımda akan kanı var Meryem’in
realitenin soykırımdan ibaret olduğunu
bir ölümle resmeden Ahmed var gözlerimin önünde
Muhammed var göz ucumda kurtarılmayı bekliyor
kırılan el bilekleriyle beraber
evet bir ışık, bir ışık görünmüş
Muhammed bir hışımla ışığa doğru seslendi
“Allahu Ekber”
ben göremedim onun gördüğü ışığı o karanlıkta
ardından bedenime bir el dokundu
“korkma” dedi
ardından ulaştılar canlı cansız bedenime
can vardır elbet ama ruhum nerede?
Ey kardeşlerim ruhum nerede?
Ey kardeşlerim ruhunuz nerede?
Artık ya kadehler şerefe ya eller duaya
birer birer kalkacak
işaret parmakları semaya
“dünya beş”in eline baksa da
La ilahe İlallah nidaları yankılanacak
Tel Aviv, Gazze ve Aksa’da
Kayıt Tarihi : 25.10.2023 00:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kadın, çocuk veya sivil demeden katledilen masum Gazze halkının ruhuma sirayet edişlerinin sözlerime yansıması…
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!