Kaldırım taşlarına hapsettim
sevinçlerimi,
Geçiyorlar üstümden zemheri
adımlarla,
Evet bugun 4 Haziran Pazartesi...
Kırlangıçların sesi,
Martıların cilvesi
Az ileriye konan
Leylekerin gülüşmeleri
Hep hayatın çekişmezliği,
Mısralarımda mısri bir serzeniş,
Kaf ve Nun arasında bir bekleyiş,
Varoluş ve sükûnet,
Kün ol emridir yedi çeşit toprak,
Hava,su birde ateş…
Bir serzeniştir mağriplinin yaşamı,
Bi' hayli yoruldum ben.
Bir başıma yaşadığım
Haylaz yağmurların depresif ritimlerini saymaktan.
Bi' hayli yoruldum
Melankolik şiirlerde
Biz
Hangi ara kaybettik bizi?
Sen
Hangi ara şahikalara daldın?
Aynadaki ezilmişlikler
üzülmüşlükler
Yalan söylemesin kimse;
Küçükken rüyasında bir yerlerden düşmediğini
Ve o korku ile uyanmadığını...
Ve ben her gece yastığımın altına bıraktığım
Annemin muskasıyla yatıyorum.
Karın tokluğuna yaşıyoruz
Karın tokluğuna...
Gönül yokluğu ile seviyoruz
Gönül tokluğu...
Yaşamak ve sevmek
Hani vücudunuzda ki
Bir yaranın kabuğunu
Kopardığınızda sızısını
Taa dilinizin ucunda tatlıca hissedersiniz ya.
İşte öyle bir şeydi Seni sevmek.
Ne zaman sen bu şehirden gitsen,
Bir baldıran acısı tutar şiirlerin dizelerini,
Ve üşütü verir martılar,kız kulesi....
Ne zaman sen bu şehirden gitsen
Bir ana düşürü verir çocuğunu,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!