KAMYON
Çocuk güneşle oynuyordu. Elindeki kırmızı kiremit parçasının kenarlarını kırıp düzelterek, kamyon şekline sokmaya çalıştı bir süre. Kiremitin arka kısmını sivri bir taşla döverek çukurlaştırdı. Sonra güneşi yükledi kamyonun arkasına sürmeye koyuldu.
Vakit öğleye yaklaşıyordu. Bahçe kapısına bitişik asmanın koca yaprakları sıcak, kaynayan gölgeler düşürdü çocuğun alnına. Yaprakların arasından tozla kaplı, çürümüş üzüm salkımları sarkıyorlardı.
Soyguncu soysun da, vurguncu vursun
Sen ana karnında boşa durursun
Doksan günde çık gel, dokuz ay dursun
Doğmaya gayret et, doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek.
Devamını Oku
Sen ana karnında boşa durursun
Doksan günde çık gel, dokuz ay dursun
Doğmaya gayret et, doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek.



