BEKLEYİŞLER
' Mutlaka gelecek.' diyordum. Öylesine çırpındım gelmesi için. Yenik düştüm sonunda, gücüm kalmadı. Soğuyan havalarla birllikte düşlerimin buza kestiğini hissediyordum. Tıpkı toprak yolların sığ çukurlarına doluşmuş su birikintileri gibi. Gittikçe daralıyor, soluksuz kalıyordum. Bir makaraya dolanmış gibiydim. Oturup çözülmemi beklemekten başka hiç bir çıkar yolum yoktu.
Oysa gelmesi gerekenin ne olduğunu bilmiyordum. Bir önemi yoktu bunun. Mutlaka gelmesi gerektiği konusunda kuşkusuzdum. Her hangi bir şey olabilirdi bu, her gün yaşamaktan bıktığım aynılığa yeni boyutlar verebilecek güçte. Dünyanın dönüşü durabilirdi söz gelişi. Dünyanın hep doğuya doğru dönüşüne karşın boşluktaki yerimi koruyabilmem ya da doğanın kayıtsız şartsız yasalarına biraz olsun karşı koyabilmem için devamlı batıya yürüyesim geliyordu. Tüm bunların süregelen boşluğunda ne denli etkili olacağı bilinmezdi.Öylesine olmalıydı ki beklenilen; damarlarıma tatlı, ılık kokular yürümeli, Faruk'un camlı kahvesinde geçirdiğim çay bardağı kokulu saatlerim azalmalıydı.
ellerini bir tutsam ölsem
böyle uzak uzak seslenmese
ben bir şehre geldiğim vakit
o başka bir şehre gitmese
otelleri bomboş bulmasam