Karides gülleleri, zeka pırıltıları,
Yemeye istem, göçertenleri doğaç:
Çatalı bıraktı yemedi karidesi,
(Vakit kazanmak da bu değil ki)
Alacaktı kaşık, hatalıydı:
Bembeyaz bir kurt, güneş altındaki,
(Ve onun kapkara gölgesi)
Bakınıyor varlığı, belli.
Kurdun nağmeleri bile
Çiçek ışıtan cinsten bu melemelere:
Enine sarmaşıklanan kök salmış orman
(Bir gümüş plaka, dikine boyut bronzlaşmayan)
Sinir hücreleri gibi sarmakta beyni:
Solunum sistemine saldırmaz mı
Yahu, hiç bu havada uçuşan sinir gazları?
Renkli bir şeyler var
Hengamenin ortasında:
Çalı çırpı üstündeki birkaç mavi çiçek.
(Mat değiller)
Ulu gövdeler, gökyüzünü deler;
Ziftten kara bir kaya
Üstünde bir kurt, meler!
Dolunaya bakıyormuşçasına.
Güneş çıkmış.
Kurt uluyor maskaranın altında.
Kararan ormanı bu kurda maskara.
Kocaman orman
Hem kara, kapkara;
Ve vermiyor mu? orda!
Tüm benekleriyle bir
Tamlanış
Yaşayan
Saati
Işınların,
Parçacık
Ve sert dalgaları, dalları arasından
Gür-yeşili-ağaçların..
Geçip ulaşan kurda
… Kuşa yem olan ha (!) ..
-
Not:
Webshots wallpaper’a bakarken
Akın AkçaKayıt Tarihi : 3.6.2004 16:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)