Bilir misiniz bu adam niçin nasıl şair oldu
Onca kağıt bunca defter hep dizeleriyle doldu
Ona buna şuna kızdı, bir zaman çıkmadı sesi
Gördü ki başlar ağrıyor, çoğunun düşmüş çenesi
Yalan yanlış dinle dinle fırladı attı tepesi
O da artık susmadı oldu böyle “laf ebesi”.
Ne güneşe muhtacım,
Ne beklerim başıma,
Gece doğacak ay’ı.
Özümdeki inançla,
Gönlümdeki bu aşktır,
Parlatıp, aydınlatan,
Feryâd etme, pek boşunadır ey gönül
Geçti ömür, artık sen sükûta gömül..
Çiçek çiçek açarken bahçende sevgi
Bülbül susumuş, gül harab, solmuş lal rengi
Uçtu bahar, yaz, meğer gelmiş de hazan
Feryâd etme artık dayan gönül dayan..
Çılgınsın sen, aklın yitik
Senin durum çok kritik
Söylemedi deme bana
Bu gidişle işin bitik.
Yanlış hisse kanıyorsun
Güller topladım sana
Sevda bahçelerinden
Besteler yap sen bana
Aşkın lehçelerinden.
İçinde vuslat olsun
Hasret notası koyma
Bin derdin olsa da, biraz aklın varsa eğer;
Her nefes alışda, yaşamaya değer.
Haydi gül, coş, neş’elen, haydi! Rahat ol,
Sevgiler sun, huzur bul, arkadaş, dost ol.
Bir rüzgârdır hisset esen.
Varız, yokuz ne ben, ne sen.
Pek çok yalan, yanlış oldu.
Diller şudur, budur derken.
Gözde şu, bu, özde tekiz.
Özlem yüklü gemiler
Demir attı kalbime
Küsmüş gibi denizler
Yol vermiyor sevgime.
Hüzün dolu bir aşkı
Naz! hoş geldin yuvaya
Neş’e kattın havaya
Çok yaşa, hep mutlu ol
Hayat gülsün sanada.
Tertemiz, saf durusun
Hiç kimseye,
Düşmanıma bile
Nefret duymak değil,
Onu bağışlamak gelir içimden.
Bir kötüyü yermek değil,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!