Naftalin kolulu evler

Arif Vefik Çınar
250

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Naftalin kolulu evler

NAFTALİN KOKULU EVLER
( Geçmişe Yolculuk )

Kayıp gittikçe güzel insanlar ,
Avuçlarımızdan birer birer .
Suskun hatıralarıyla yaşar
Naftalin kokularıyla evler.

Karşılar gelenleri ;
Kapı üzerlerindeki , üzerlik otları
Kem gözlere karşı durmuş .
Girişte asılı gaz lambası
İsleri alevlerini çoktan unutmuş .
Yerde serili Bünyan halısı
İhtiyatlı misafirlerinin ayak tozlarını
İltifatlarıyla yutmuş .
Masada sürahideki suyun yarısı
Tarihi geçmiş ilaçlar , nasipsiz kalmış .
Ve..eski kuzine bir soba ;
Küllerinin koynuna , tatlı masalların
Uykulu sıcaklığını sarmış
Naftalin kokulu evler .
Anılarıyla eyleşir
Hayali cihana değer özlemler ,
Daha da devleşir.

Düzülmüş dirsek teması raflara
Bir muhabbet telvesine ,
Kırk yıllık hatırlar sığdıran
Kadim fincanlar .
Eski günlerin ahbap yarenliğini
Nasıl da arar .
Sandıklar , çekmeceler , gömme dolaplar
Örtmüş üzerlerini mahremiyet bekçisi
Örtüler , yaygılar , ketum kapaklar .

Soylu hüzünler eser ;
Terkedilmiş öksüz , yetim dokularından .
Saplanır yüreğin tam ortasına ,
Ağlamakla susmak arası
Kördüğüm bir hıçkırık ,
Kahrolursun dudak ısırıklarından .
İner fersah fersah , ruhun derinlerine
Naftalin kokularından .
Kimler gelmiş , kimler gitmiş
Anlatır bize ıslak mendiller.
Geçmişin vefakar mührüdür
Naftalin kokulu evler .

Özel eşyalarıyla ;
Porselen kulplu , gürgen çekmece
Neler yok ki içinde .
Sabır sarısı , kehribar tesbih
Yastık yapmış imamesini ,
Bir kenara kıvrılıp çökmüş .
İnce , zarif taneleri
Kendilerini okşaya okşaya çeken
Ritimli parmak uçlarını ,
Aynı nezaketle kimbilir
Kaçbin defa öpmüş
Akrep , yelkovan suskun
Hangi yeleğin cebinden
Çekmeceye sürgün
Zincirli köstekli saat
Burada zaman geriye çalışır , ileriye durgun.
Kimseye vermez vaat
Ciğerlerin sadakası
Nikotin kokulu tütün tabakası
Omuz vermiş yanına ,
Efkâr yakan muhtar çakmağı .ĺ
Yatmıs ayak ucuna Oltu taşından
Genzi dolmuş ,sim işlemeli ağızlık
Kurtulmuş tiryakilik telaşından .
Kemik saplı , vukuatlı Sivas bıçağı .
Zamansız kesmiş,
Zaman denen kaçağı.

Beyaz kanaviçeli örtünün altında ,
Hanenin beytülmali
Oyma desenli ceviz sandığı .
Yedi emin gibi mübarek
Adres olmuş ,
Nice hatıralara varlığı .
Bir köşesinde zarafetiyle göz alır
Mahcubiyetli gelinlik.
Diğer tarafta sabun ve kefen.
İhtiyati tedbirdir ,naftalin kokulu evlerde
Yolculuk olursa diye erken.
Kuytusunda bir bez bebek
Eli böğründe kalmış.
Hangi minik dizlerin merhametinde ,
Son uykusuna dalmış .
Gümüş saplı ayna ;
Halâ birilerine güzelliğini fısıldar.
Geçmişin mücella yüzlerini ,
Sırlarında saklar .
Tülbentler , oyalar , işlemeler.
Gönül niyazlarının nuruyla yoğrulmuş
Mavera ruhlu seccadeler
Sarılmış ipek mendillere
Fildişi tarakların sevgilisi ,
Perçem perçem lepiska saçlar.
Hepsinin hikayesi başlar bir yerden.
Bir dokun , bin ah işit
Naftalin kokulu evlerden .

Bu iklimde sislidir , zaman ve hisler
Yok hiçbir şeyin halinden şikayeti .
Karşımızdan bakar bize
Bakır levhaya kazınıp ,
Dolap kapağıyla buluşan nazar ayeti .
Bir varmış , bir yokmuş
Anılarıyla okşar gibi
Siyah beyaz resimler
Masum, utangaç tebessümleriyle
Çerçevelerden zarafetleriyle taşmış
Çocuksu saf bakışlar
Zaman sınıfından teneffüse çıkar gibi.

Osmanlıca tarih kitabı
Son sayfada bir dörtlük
Türkçe yazılmış hitabı:
"Karanfil ek, biber ek
Bibere biber gerek.
Emmim Behçet olmazsa
El benim neme gerek"
Aman Allahım
O ne saf , ne yürekten sunuş
Yıl 1941 yazan Yahya Alankuş .

Edep başköşede olurdu ,saygı kıyamda
Hoşgörüyle pişerdi sevgi aynı kıvamda
Ne zaman açılacak kapılar pencereler
Çok özledik sizi, naftalin kokulu evler.

Arif Vefik ÇINAR
29.10.2925 Bünyan/KAYSERİ

Arif Vefik Çınar
Kayıt Tarihi : 29.10.2025 20:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!