Annem gurbet elinde
Gurbet benin elimde
Sıkı sıkı kapattım avuçlarımı
Gurbet elimden kaçmasın diye
Koşup oynarken nazlı nazlı
Zemheri ayazını ilmek ilmek dokudun
binboğa poyrazında çatlamış kavruk tenime
Yayla pınarlarının berrak sularıyla emledim
Erciyesin lavlarında lime lime eriyen yüreğimi
ben ulu çınarlar gibi dimdik ayakta durmaya çalışırken
bir tek sen
Sümbül ağacına astım
adımızın baş harflerini
Burcu burcu mor sümbüller koksun diye gözlerimiz
Göğce gözlerden salıncaklar kurdum gök yüzüne
yüreğini yüreğime kelepçeleyip
Ben bir avşar kızıyım sazım sözüm şen benim
Sevdiğimin soluna sunulan güldem benim
Omuzumda mavzerim menfurlara gam benim
Ben bir avşar kızıyım düşlerim pürdem benim
Kılıcımı kuşanır haramiler avlarım
Sensiz geceler uzuadıkca uzadı
Uçsuz bucaksız
bir kara tren misali
Idris Nebi hulle biçti yüreğimin sığ sularında
BAZEN
Bırakıp gitmek gerekir
Sevdiğini
Sevildiğini bile bile
Dom dom kurşunuyla pare pare etsen de
Kor alevde kavrulsan da
Celallenme deli gönül derya olur gözün de sel
Cevr eyler canan cihana yarın sandığın olur el
Aç yelkeni ufuklara bağrında titresin bam tel
Al yüreğini eline muhabbetin diline gel
Çileler çiçek açmış yarın yeşil bağında
Karalar mı bağladın nazlım gönül dağında
Kuş gibi çırpınırken aşkın kader ağında
Gazelin mi savruldu Sunam Ağrı dağında
Hayalin gitmiyor sisli gözümden
Duman eksilmiyor yürek közümden
Yağmurlar dinmezken hira özümden
Kaç gün oldu takvim sayamadım ben
***
Yorgun dünya göğsünde Ömür ağacın çürüttüm
Engebeli yollarında yalın ayak yürüdüm
Kollarında Sinemi korsuz alevsiz erittim
Yalan dünya bağrında susuz Nilüfer büyüttüm



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!