İşini bitiremedim dünya!
Her doğan günün; bir telaş,bir karmaşa,
Geçmişi düşünmek, omuzuna yük
Yüreğine binbir acı,
Gelecek kaygısı dersen,
O ayrı bir dert,bir sancı
Bugünü yaşamaya ufacık an yok
Çocukluğumuz,gençliğimiz
Toz pembe kalmalı
Hatalarıyla,günahlarıyla, tüm saflığıyla
Düşününce gülümsetmeli
Ders vermeli bize,
Öyle olmalıymış demeli
Kadere boyun eğerek.
Yüce Rabbım bilir işini
Sabredip,sıkarsan dişini,
Muradına ermekte var, ummadığın anda.
"Dertsiz baş,duvarda taş" denmiş
Atasözleri boşuna mı söylenmiş
Ya bugün... Ömrümüzü tüketen,
Hızla akıp giden zaman.
Hani ak düşmemiş saçlar
Ana dişimiz,gören gözler,
Tutan eller nerede?
Hey gidi günler hey!
Ev,araba,meslek,yuva olsa da
Sağlık ve huzurdan başka
Her şey boşuna, bu dünyada.
Hayatı anlamak yarım asıra bedel
Yirmili yaşlarda olsam var ya
Gösterirdim ben sana dünya,
Neler yapardım neler
Gıpta ederdin bana.
Neyse sonu ölüm değil mi
Bir avuç toprak örtecek yüzümüzü
Geldiğimiz yere dönerken.
Nerde kalmışsak, ordan gidelim yolumuza
Sağa sola sapmadan
Umutla,azimle, iyi niyetle,
Kucaklamalı olanlarımızı, her şeyi
Gülün de dikeni var
Armudun sapı, üzümün çöpü
Elin iyisi, leyleğin dayısı yok
Elimizde bir kürek,dibi delik kova
Doldurup duruyoruz gün boyunca.
Kayıt Tarihi : 17.2.2024 19:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İşini bitiremedim dünya! Her doğan günün; bir telaş,bir karmaşa, Geçmişi düşünmek, omuzuna yük Yüreğine binbir acı, Gelecek kaygısı dersen, O ayrı bir dert,bir sancı Bugünü yaşamaya ufacık an yok
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!