Bilmem kaç gün olmuş çalmayalı telefonum, arka bahçede güller solmaya durmuş susuzluktan, kaç gündür açılmamış kapısı, ne yağan yağmur düşmüş üstüme, ne açan güneşten nasiplenmişim, bir deli boran varken içimde, kalakalmışım kendimle beraber......
Sesin kulağımdan gitmedi henüz ve hala gözlerinde dinlenmeye çalışıyorum hayal ederek derinliklerini, saçlarının rengi bulaşmış ellerime ne yapsam nafile.....Kulağım telefon sesini beklemiyor artık, biliyorum ki sen benden daha güçlüsün bu konularda, benim içimde hala bir yaramaz çocuk oynarken sen okyanuslarda büyük yenilgiler yaşamışlığının tecrübesiyle dikiliyorsun karşıma, oysa ben içimde ki fırtınalardan korkar olmuşum, vurmuşum deliliğe kendimi en rahatından.Anlatamadıklarım benimle kaldı, sende gidenleri sorma sakın, sorma ki bilmeyesin benden aldıklarını, üzülmeyesin..Arka bahçeye girmem artık uzun süre, belki kalanları gömecek bir yer ararım kısa bir vakit hepsi bu, sonra yaşanmamış aşkların meltemiyle avuturum gönlümü..Sen neler yaparsın bu arada bilemiyorum, şarap içemezsin asla, asla şiir okuyamazsın aşka dair ve denize bakıp çay içemezsin yalnız akşamların kuytularında, belki ince bir özlem duyarsın yaşanmamışlıklara dair zaman zaman sonra,
Akıp giden gecenin içinde öğütürsün yaşanan her şeyle beraber sessizce, birde bakmamak
İçin çırpındığın gözlerimi ararsın başka yüzlerde farkına varmadan, ağlamanı istemem asla
Sakın ağlama bunlara dair, ağlama ki içimizdeki acılar kocaman lahitler gibi kalıversin yerinde
Aynı hatalara düşmeyelim, yaşamayalım benzer şeyleri farkına varmadan...özlediğin sevgiler düşler ya bir adım önünde olsun ya bir adım ardında, ben olmasam da sevdalar hep yanı başında olacak yaz yağmurları gibi, sakın korkma....
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta