Bütün aşklarını geri al...
Kalbim kül alevlerinde
Kanadıkça patlayan karanfil...
Kekre bir anıyı tazeleme
O kurşuni zemheriden.
Irmaklar akar ömrümün samanyolunda
Çağıldayan ovaların yakut salkımı...
Sarar yüreğimi filizlenen sesiyle
Taşların bakışlarında ılgınlanan aydınlık...
Döker tözünü yelesiz denizlere
Anlat,
Hüzün kervanları sarar kırılan mavisini
Sarı sıcak maveraünnehrin.
Sesinin uzantısında yoğrulur
Kemirgen kar yanığı sürüsü....
Ey eskil anıların ebedi büyücüsü
Uzandım gölgesine yorgun gecelerin
Göçüp gidiyorum sesimin içinden
Siyah bir atlasta kayan bu şehrin
Kolları sökülmüş yeldeğirmeniyim...
Ömrümü törpüleyen ağır anılar
Açılır hüzün şafağının billur penceresi....
Döker tülden yapraklarını
Akıp giden mevsimler
Sislerin ardından.
Adını yazar içimde kör duraklara
Yanıp sönen göçebe trenler
Mahfel'den dökülen hayaldir,düştür
Tarih damgasını simle örmüştür
Eski bir şarkıda inleyen sesler
Saltanat kayığında ay görmüştür....
Bursa'da sabah nazlı bir rüya
Ne zaman içimize yıldız yağsa
Coşkun denizlerdi akan o yıllar...
Rüyaları ne zaman kırağı çalsa
Dudaklarım güneş diye seni sanrılar...
Yol kısaldıkça
Daha bir yavaşlar
Adımlarım
Ya bir tomurcuğun
Açılışında
Ya bir karıncanın
Beni kozana al
Yeniden yoğur
Dayanabileyim
Acının yağmurlarına.
Sarmala ve çoğalt
Gökkuşağına...
değerli arkadaşım, iyilik ve sevgi dolu şiirlerini hep okumaktayım. 50-55 yıl öncesine ta 65 lere 68 lere gider, gider, giderim... çok sevgiler..