Küçük bir çocuktum…
Rüzgârla yarışır koşar acıkırdım…
Yağmur dinerdi ben çöp yarıştırırdım biriken sularda
Güneşe koyardım çamurdan yaptığım oyuncaklarımı
Kurudu mu sert bır taşa geldi mi kırılırdı
Çok kısaydı ömürleri oyuncaklarımın
Kar savrulurken İstanbul üzerine
Her taraf ölüm gibi beyaz…
Karaköy… Eminönü…
Martılar ahenkle süzülmekte
Minaraler beyaz…
Vapur beyaz…
Caddeler beyaz…
Balıkçılar bile yoklar bu sabah köprüde
Bulutların rengine bürümüş deniz
Bulutlar gibi üzgün
Bulutlar gibi gri…
Sanki İstanbul
Mutlu ve huzurlu…
Uyumuş bir bebek gibi
Bilmezdim karın bu kadar yakıştığını
Ayasofya’ya…
Sultanahmet’e Çemberlitaş’a Kapalıçarşı’ya…
Her tarafta bir sükûnet
Bir telaşsızlık…
Ya ben?
Ben de huzurlu muyum İstanbul gibi?
İşte 80’li yıllardan bir karlı gün
Neden düştü aklıma bilmem …
İlk gençliğim…
Kardanadamlar yapmak istediğim bir gün…
Odun közünden yapardım
Gözlerini ve burnunu…
Boynuna dolardım atkımı
Ve en az onun kadar üşürdüm
Şu an ciğerlerime kadar soğuğu hissetmek
Ve bir bardak çay ellerimi ısıtırken
Kaşığın bardakta çıkardığı sesi duymak
Kaygısız o günlerime dönebilmek…
Annemin sesi kulağımda işte
Gir içeri artık üşüyeceksin oğlum derken…
Topkapı’ya gelmiş tramvay…
Koca şehir sessiz…
Ve sevgili sana gelmek
Annemi anımsamak kadar güzel…
İstanbul kadar güzel....
Üşürken bu sabah İstanbul...
Birlikte ısınmak kadar güzel…
Nadir Yıldırım
İlk defa köyüme uzaktan bakıyordum
Bir yabancı gibi…
Annemın mezarına rüzgâr öyle esiyordu ki
Düşünmemi bıle engelliyordu
İyot tadı alıyordum dudaklarımda…
Ama çok kirlenmiştim
Utanıyordum mezara yaklaşmaya…
Uzaktan ağlıyordum yalnızca
Eminim sesimi duyuyordu annem…
Bir an bir serçenin çalılarda
Suya kanat cırpışı gibi
Mutlu görüyordum kendimi
Ama hemen bir deve kuşu oluyor
Ve gömmek istıyordum yüzümü toprağa
Yaşlı bir martının bır kayalıkta
Denizi derin derin seyretmesi gibi
Dalıyordu gözlerim anneme....
Ve geçiyordu anılar bir bir...
Her yer buz kesiliyordu
Göç zamanıydı artık
Kırlangıçlar misali…
Ne zaman köyümü özlesem
Denize hasret martılar misali
Düşer kanadım...
Rüzgâr düslerimi alıp götürse
Silinir mi anılar
Özlemin kaybolan çaresizliğinde...
Yüzümü gömsem toprağına
Annem!
Okşar mı ellerin yine beni
Bir çınar ağacının gölgesinde...
Nadir Yıldırım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!