pencere önü çiçeğim
seyrediyorsun gelip geçen
süslü kalabalığı
kaide bilmez dostluklardan uzak
güne bakıyorsun dökmeden yüzünü
tutsak mısın yada esir parmaklıklar ardında?
Saat,döner durur etrafında
Şimdi bildiklerimi unutmanın
Tam vaktidir,Tam zamandır
Şimdi böylesi daha iyi
Rüyalarımı getirdim gözüm önüne
Küçük kıza kaleler yapar
Tek kalıptan çıkma birbirine benzer...
Sonra bir dalga gelir her şeyi yıkar...
Eski aşkları, umutları ve daha eski
Kuma çizilmiş ne varsa ne yoksa...
Siler götürür ve geriye pürüzsüz bir yaşam kalır...
Tabutttan sesler
Biraz versene teselli ödülünden...
Daha hızlı mı dönüyor dünya
Artık tam vaktidir
Kabuğu kırıp
Özü akıtmanın...
kuzuların otladığı yere
götürdük tamah duyduğumuz
süslü yalnızlığmızı
üstünü örtük toprakla
tanıdık bildiklerin
öykünecek neyin kaldı avucunda
kıskandım
boşladığım kalemime sarıldım
epey ağır ilerleyen hayatta
köşede ki hanım kızı farkettim
hey sen yolunu mu kaybettin
kasabaya kadar götürebilirim seni dedim
Usulca gozlere dolar
süzülür sayesinde rüyalara
en akil almadık inandiricilikla
düş görür müsün yani hatırlar mısın?
sanki varla yok arasında olan biteni
düş görür müsün yani hatırlar mısın?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!