Damarlarım pıhtılaşmış kan
Gözlerim irin
Belki lime-lime doğranmış parmak uçlarım
Dilimde tek kelime -NADIA- sana koşacağım
Sararmış buğday tarlalarında
Güneş tutulmuşcasına çarpmaklı içim
Sen eli tezekli, yeldirmesi yeşilden
Gök rengini vurabilir tarlalara
Güneş çarpmışcasına çarpabilirsin beni -NADIA-
Sarışın benizler kumrala özlemli
Harfler eğilmişcesine çekik gözlerin
Beynindeki çiller savaş sesinden
Ben kendimi alıştırırım çin şarkılarına
Şarkıların tümünü sana adadım -NADIA-
Tokyo sokakları seninle ışıl ışıl
Gül dolu sevilere uzanmış elin
Japon türküleri düşmez dilinden
Bir gül bahçesinde olabilirsin, belki bir Geişa
En acımasız dikenlerinle kanımdasın -NADIA-
Ateşler çıplak ayaklarınla doyurucu bir ılık
Ateşte erimişcesine esmerleşmiş tenin
En gururlu yerinde alnının, bir ben
Seninle kavrulur da Hindistanda
Ateşinden bir an uzaklaşamam -NADIA-
Anadan üryan Afrika
Tunçlaşmış bedenin sımsıkı göğsünle
Okaliptüsler yöresinde dönüp dönüp rakseden
Geceler kıyabilir çıplaklığına
Tüm çıplaklığını sıcaklığıma doladım -NADIA
Yeryüzünün heryanı sen
İtalya, İspanya, Nebreska
Sen isterse bir veremli, frengili, cüzzamlı
Sevgim büyüdükçe daraldı dünya
Cüzzamlı dudaklarını öpmeden ayılamam -NADIA-
Kayıt Tarihi : 4.1.2007 01:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!