Eskiden akasyalar çiçek açarken
Her yerde şiirler açardı
Eskiden telgrafın telleri vardı
Tellere kuşlar konarken
Bülbül güle konardı
Her evde bir ocak
O kadar yürekten bakma bana
Zaten gökler bir ağıt armonisi
Rüzgârlar şaşırmış bir çağın bestesi
O kadar derinden bakma diyorum
Sabrın duvarlarını yıkar
Suç işlerim sonra
1
Istırap çekiyor sözcükler
İncinmiş küsmüş kırılmış cümleler
Ne özlem bitiyor, ne ümitler
Solmuş pörsümüş lakin
Eskimemiş aşklar sevgiler
İçimde burkuntu, ruhumda hüzün
Acılar ocağında yılları yaktı
Bir ümit, bin hasret
Kaç yalancı bahar
Gül damlası gözyaşı aktı.
Bir sabah gündoğumuyla belireceğim
İzmir’in ortasına bırakıp yüreğimi
Erdemi kuşanmış ak bilekle görüneceğim
Saçlarımda kardelenler açmış
Yarım asır bir ömrün tatlı bir rüzgârı
Hüzün yerine insanlık şarkısı mırıldayarak
Gül kokunla benden al beni
Çiçek çiçek dökül üstüme
Ay gölgendir, yıldız yap beni
Hayat damlası ol üstüme.
Gözlerine değince gözüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!