Naat yazmak ne haddime benim/ Efendim (892)

Ey muhabbetimin baki olduğu efendim,
Yol belliydi, yolun, ben yoluna düşemedim...
Şu hayat beni çevirip çevirip pişirdi,
Dert değil, dert olan ben yolunda pişemedim...

…

Senden başka her güllerin solduğu efendim,
Senden başka her güller diken dolu efendim...
Senden başka her gül artık kokmuyor efendim,
Güller ağlıyor yokluğuna ben gülemedim.

…

Yandım gelmek için, yüzüm yoktu gelemedim,
Günahla doluydum, yüküm çoktu gelemedim...
Hep kendimle meşguldüm, kendimde kaybolmuştum...
Sağım solum yoktu, yönüm yoktu gelemedim...

…

Ey merhametinin sonsuz olduğu efendim,
Ey Rabbimin katında emin olan efendim.
Gökte Ahmet, yerde Muhammet olan efendim,
Naat yazmak ne haddim, efendim bilemedim…

19.01.2018

***

Divanyolu Dergisi 49. İstasyonda düzenlendiği şekliyle;

(Naat yazmak ne haddime…)

Efendim

Ey bütün muhabbetin bahri olan Efendim,
Gösterdiğin yol belli, ben yola düşemedim…
Beni yaktı şu hayat, oldum yalan Efendim,
Dertlerden geçtim lakin, bu yolda pişemedim…

Senden başka çiçekler, mutlak solar Efendim,
Bahçenden gayrı güller diken dolar Efendim,
Terinden pay alan gül, gülce kokar Efendim,
Yazık ki nefis denen engeli aşamadım…

Benliğim perde oldu, delemedim Efendim,
Yüküm günah doluydu, gülemedim Efendim,
Gelmek istedim lakin gelemedim Efendim,
Sağım solum karıştı, doğruya koşamadım…

Ey mahbub-i Rabbil âlemin olan Efendim,
Ey merhamet deryası, zulme emân Efendim,
Ey yerde gökte Muhammed-ül emîn Efendim,
Sizi övmek istedim, dolup da taşamadım…

Muammer Erkul Ve Divanyolu Dergisi'nde emeği geçen her kimseye teşekkürlerimle...