Kâinat üzerinde bilindin efendisi,
Âlemlere rahmetsin, Allah’ın sevgilisi
Kutlu olsun doğumun ahiri ve evveli
Âlemlere rahmetsin, ne kadar sevinsek az!
*
Amine doğumunla yaşadı ne saadet,
Melek korudu seni açtı üstüne kanat
Mucizeler yaşandı, Rabbimdendi rahmet
Yüzünde tarifsiz nur... Sığmaz deftere yaz, yaz!
*
Altıncı yaşındaydın kalmıştın artık yetim
Ana, baba, deden de geçmişten oldu resim,
Talip’in şefkatinde, yok oluyordu özlem
Yine de bu acıya kelimeler yetersiz…
*
Hep emin bilinirdin, Mekke’ye can katandın
Hacer-ül Esved taşı için hakem atandın
Kâbe inşaatının her taşına dokundun
Hiç kimseyi üzmezdin beni yıkıp yaptın biz...
*
Busra’da rahip gördü peygamberlik mührünü
Övgülerle coşmuştu keşfinde huzurluydu
Şam’a gitmeyin dedi ederse bu zuhuru
Hemen yaparlar dedi on bir yaşında infaz!
*
Şam’a gitmeden döndü kervanlarla Mekke’ye
Yakıcı güneş çölde söndü, döndü tekkeye
Melekler büründüler buluttan bir takkeye
Dünya emrindeydi her adımına nafiz!
*
Yirmi beş yaşındayken evlendirildi yetim
Hatice anamızın saf şefkatine teslim
Saadet doluydu her fotoğrafında resim
Ümmetine hep örnek, aşkla büyüyen filiz!
*
Mekke küfrün merkezi, azgınlıktı manzara
Huzur vermiyordu da bu olmuyordu tasa
Kırkına geldiğinde çekildin inzivaya
Cebel-i Nur’u yardı, zikir ederdin sessiz!
*
Nur dağında ses “Oku! ” diyordu sanki alaz
Korkmuş, “Okuma, yazma bilmem…” demiştin ille
Tekrar, tekrar sordu nur parlayan kesin dille
Betin benzin sararmış, dönmüştün ala güle…
*
Peygamberlik mührü o gün, verildi müjdesi
Anlatınca her şeyi iman etti zevcesi
Bekir, Zeyd ve Ali’ydi, ilk İslam şeceresi
Öğrendiği gibi de kıldırmıştı ilk namaz!
*
İslam’ın yaşandığı Mekke şehri yılları
Tek işkence bilirdi müşrikin akılları
Hatice anamızdı yar, teselli dalları
Kâfirler azgın olsa da, sabırdı tek niyaz...
*
Ömer’in biatiyle sayıda oldu kırklar,
Yürüdüler Kâbe’ye tek yürekti ayaklar,
Sokaklarda ilahi cengâverdi ataklar,
Tekbirleri ummana, arşa yükseldi eşsiz!
*
Amcandı Ebu Talip, hep kâfirin yanında
Sevse de yeğenini gelenekti kanında
Din değiştirmek zordu, yaşamak hoştu şanla
Ne kadar üzülmüştün, inanmazken şüphesiz!
*
Birinci akabe de ikinci akabe de
Biat etmişti Ensar, hep birlikte Medine
Muhacir olmuşlardı hicretiyle sahabe
Bir kerecik olsun ne ah çektiler ne de naz!
*
Yasin’i okuyarak hanesinden çıktılar
Ali yatağındaydı o gecede, baktılar
Kimse onu görmedi, hicretine aktılar
Rabbim müşrik gözlere, sanki çekti kara bez!
*
Bekir Sıddıktı daim, içtenlikte şahane
Neyi var neyi yoksa ona verirdi dese,
Paylaşmaya hazırdı konuşması bahane,
Sevr mağarasında dost, tek teselliydi, tek yüz…
*
Dedi "Taleal Bedru aleyna..." Medineli
Halkında, neşe, sevinç doldu coşkudan deli
İki düşman kabile barışıp oldu veli
Rahmet peygamberiyle ilk kez gülmüştü yüz!
*
Ensar neye sahipse vermişti muhacire,
Tanımakta değildi derdi, ihvan kaide
“Ver…” deseydi akardı infaklar maideye!
Resulden dinledikçe mimberinden her vaaz!
*
Uhud’ta her yerinden yara bere almıştın
Taif’te Zeyd’le birden taş selinde kalmıştın
Kâbe’den her namazda ağlar eve gelmiştin
Yinede müşriklere etmedin asla hiç buğz…
*
Uhud’taki savaştan sonra buraya gelir,
Hatıralar canlanır yaşadığın dirilir
“Uhud bizi sever, biz de Uhud’u” gezilir
Şehitlere ağlardın, sesinden titrerdi arz…
*
Mekke fethedilirken müşriklerde korkular
İhtişamlıydı ordu, yapıldı ne övgüler
Hüzün vermişti o gün, geçmişteki öyküler
Taşında, havasında, hatırladın ne çok giz…
*
Toprağa karışmıştı ah… Amcan ve Hatice
Cennet-i Muallaydı özlem yeri netice
Bilal-i Habeş’iydi ezan okudu nice
Zikirlerin şevkiyle Kâbe’de kıldın namaz…
*
Mekke’de kalamadın Medine’ydi baş şehrin
Doğduğun yer değildi vefa yeriydi ahrin
Ömrün her anı zafer gördün, vurdukça mührün
Asr-ı saadet zaman, Müslüman’a ilk eskiz…
*
Ellerin ağzındaydı hep sessizce gülerdin
Gerekirse konuşur yanlışsa söz alırdın
Öğlen namazdan sonra az uykuya dalardın
Cemaline bakılsa aşka düşerdi her göz!
*
Sahaben konuşursa dikkatlice dinlerdin
Dünyalık boş sözlerse, doğrusunu söylerdin
Doğru söz dillenirse keyif alır izlerdin
Her hareketin sünnet, hadislerin oldu söz…
*
Ne uzun ne de kısa hoş bir sakalın vardı
Gözlerine bakana kâinat salim yardı
Dünyaya emanet der Müslümana şer, nardı
Sümbüllerde kokardın, güllere bıraktın iz…
*
At deve yarışını izlerdin, yarışırdın
Sıradan insan gibi gezerdin, dolaşırdın
Ne makamda padişah ne tahta yapışırdın
Aşk doluydu yüreğin, altın gibi paslanmaz…
*
Cebinde hep taşırdın, miskini, ayna, tarak
Elbisen ter temizdi, kirse teninden uzak
Her işi kendin yapar, istemezdin tek uşak
Misafire hizmete verirdin her an cevaz…
*
Şer söz nedir bilmezdin, dilinde hoş iltifat
Ne kinci ne de kızgın, aksine vardı şefkat
Asla israf etmezdin, derdin her şey emanet
Neyi varsa verirdi muhtaca, sanki deniz…
*
Torunların üstüne çıkar varsan secdeye
Kalırdın uzun süre oynasın diye öyle
Netice de inince kaldığın yer içinde
Devam ederdin yine kıldırıyorsan namaz!
*
Yirmi yıllık bir İslam düşmanıydı İkrime,
Hamza’yı öldürendi Süfyan’ındı nedime
"Günahlarına tövbe edenler der bizimle!"
Biat etse affettin, değişmeyendi bu tarz…
*
Her sözünde emindin yalan nedir bilmezdin
Hep doğruyu tavsiye eder, bunda yılmazdın
Çirkinliği sevmezdin ağzına da almazdın
Sukut altındır derdin, dinlemekse en leziz!
*
Cebel-i Nur huzurdu, insanlığın kalesi
Kâbe’yi seyrederdin şems izinde halesi
Eğimler kıvrımlar da görünürken hanesi
Tıkanmadan soluğun, doruğa çıkardın tez…
*
Şu günahkâr nefsimiz zorlanmaktadır her an
Biz tırmanırken nefes nefese kalırken can
Koklarken kayaları mis gibi kokun yaygın
Hala izlerin kalmış, orada kaldım ne az…
*
Her şey anlara yenik derdin her şey emanet
Yiyin için helali, israf etme cemaat
Müslüman kardeşindir, birlikte bul safahat
Ensar gibi paylaşın, yığmayın çal, çaput, bez…
*
Savaşta biri aman dilediyse öldürme
Dinsiz bile olsa o cana kıyıp soldurma
Girdiğin meclisine asla gıybet doldurma
Sakın canına kıyıp, kor ateşte olma köz…
*
Çölün kuraklığında her adımın da cennet
Şemsiyendir bulutlar esen yeller afiyet
Sahabenle övündün, İslamiyetti devlet
Veda hutbesinde yüz binler sana verdi söz…
*
Alemlere rahmetsin, emrindeyim sultanım,
Sünnetinle yaşarım, Kur’anla geçer anım,
Sahabenin özüne, hep izine tutundum
Görmek dilerim seni izin verirse el-Aziz!
Safet Kuramaz
Kayıt Tarihi : 18.4.2021 03:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!