Naat-alemlere Rahmet Peygamberim

Safet Kuramaz
526

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Naat-alemlere Rahmet Peygamberim

Kâinat üzerinde bilindin efendisi,

Âlemlere rahmetsin, Allah’ın sevgilisi

Kutlu olsun doğumun ahiri ve evveli

Âlemlere rahmetsin, ne kadar sevinsek az!

*

Amine doğumunla yaşadı ne saadet,

Melek korudu seni açtı üstüne kanat

Mucizeler yaşandı, Rabbimdendi rahmet

Yüzünde tarifsiz nur... Sığmaz deftere yaz, yaz!

*

Altıncı yaşındaydın kalmıştın artık yetim

Ana, baba, deden de geçmişten oldu resim,

Talip’in şefkatinde, yok oluyordu özlem

Yine de bu acıya kelimeler yetersiz…

*

Hep emin bilinirdin, Mekke’ye can katandın

Hacer-ül Esved taşı için hakem atandın

Kâbe inşaatının her taşına dokundun

Hiç kimseyi üzmezdin beni yıkıp yaptın biz...

*

Busra’da rahip gördü peygamberlik mührünü

Övgülerle coşmuştu keşfinde huzurluydu

Şam’a gitmeyin dedi ederse bu zuhuru

Hemen yaparlar dedi on bir yaşında infaz!

*

Şam’a gitmeden döndü kervanlarla Mekke’ye

Yakıcı güneş çölde söndü, döndü tekkeye

Melekler büründüler buluttan bir takkeye

Dünya emrindeydi her adımına nafiz!

*

Yirmi beş yaşındayken evlendirildi yetim

Hatice anamızın saf şefkatine teslim

Saadet doluydu her fotoğrafında resim

Ümmetine hep örnek, aşkla büyüyen filiz!

*

Mekke küfrün merkezi, azgınlıktı manzara

Huzur vermiyordu da bu olmuyordu tasa

Kırkına geldiğinde çekildin inzivaya

Cebel-i Nur’u yardı, zikir ederdin sessiz!

*

Nur dağında ses “Oku! ” diyordu sanki alaz

Korkmuş, “Okuma, yazma bilmem…” demiştin ille

Tekrar, tekrar sordu nur parlayan kesin dille

Betin benzin sararmış, dönmüştün ala güle…

*

Peygamberlik mührü o gün, verildi müjdesi

Anlatınca her şeyi iman etti zevcesi

Bekir, Zeyd ve Ali’ydi, ilk İslam şeceresi

Öğrendiği gibi de kıldırmıştı ilk namaz!

*

İslam’ın yaşandığı Mekke şehri yılları

Tek işkence bilirdi müşrikin akılları

Hatice anamızdı yar, teselli dalları

Kâfirler azgın olsa da, sabırdı tek niyaz...

*

Ömer’in biatiyle sayıda oldu kırklar,

Yürüdüler Kâbe’ye tek yürekti ayaklar,

Sokaklarda ilahi cengâverdi ataklar,

Tekbirleri ummana, arşa yükseldi eşsiz!

*

Amcandı Ebu Talip, hep kâfirin yanında

Sevse de yeğenini gelenekti kanında

Din değiştirmek zordu, yaşamak hoştu şanla

Ne kadar üzülmüştün, inanmazken şüphesiz!

*

Birinci akabe de ikinci akabe de

Biat etmişti Ensar, hep birlikte Medine

Muhacir olmuşlardı hicretiyle sahabe

Bir kerecik olsun ne ah çektiler ne de naz!

*

Yasin’i okuyarak hanesinden çıktılar

Ali yatağındaydı o gecede, baktılar

Kimse onu görmedi, hicretine aktılar

Rabbim müşrik gözlere, sanki çekti kara bez!

*

Bekir Sıddıktı daim, içtenlikte şahane

Neyi var neyi yoksa ona verirdi dese,

Paylaşmaya hazırdı konuşması bahane,

Sevr mağarasında dost, tek teselliydi, tek yüz…

*

Dedi "Taleal Bedru aleyna..." Medineli

Halkında, neşe, sevinç doldu coşkudan deli

İki düşman kabile barışıp oldu veli

Rahmet peygamberiyle ilk kez gülmüştü yüz!

*

Ensar neye sahipse vermişti muhacire,

Tanımakta değildi derdi, ihvan kaide

“Ver…” deseydi akardı infaklar maideye!

Resulden dinledikçe mimberinden her vaaz!

*

Uhud’ta her yerinden yara bere almıştın

Taif’te Zeyd’le birden taş selinde kalmıştın

Kâbe’den her namazda ağlar eve gelmiştin

Yinede müşriklere etmedin asla hiç buğz…

*

Uhud’taki savaştan sonra buraya gelir,

Hatıralar canlanır yaşadığın dirilir

“Uhud bizi sever, biz de Uhud’u” gezilir

Şehitlere ağlardın, sesinden titrerdi arz…

*

Mekke fethedilirken müşriklerde korkular

İhtişamlıydı ordu, yapıldı ne övgüler

Hüzün vermişti o gün, geçmişteki öyküler

Taşında, havasında, hatırladın ne çok giz…

*

Toprağa karışmıştı ah… Amcan ve Hatice

Cennet-i Muallaydı özlem yeri netice

Bilal-i Habeş’iydi ezan okudu nice

Zikirlerin şevkiyle Kâbe’de kıldın namaz…

*

Mekke’de kalamadın Medine’ydi baş şehrin

Doğduğun yer değildi vefa yeriydi ahrin

Ömrün her anı zafer gördün, vurdukça mührün

Asr-ı saadet zaman, Müslüman’a ilk eskiz…

*

Ellerin ağzındaydı hep sessizce gülerdin

Gerekirse konuşur yanlışsa söz alırdın

Öğlen namazdan sonra az uykuya dalardın

Cemaline bakılsa aşka düşerdi her göz!

*

Sahaben konuşursa dikkatlice dinlerdin

Dünyalık boş sözlerse, doğrusunu söylerdin

Doğru söz dillenirse keyif alır izlerdin

Her hareketin sünnet, hadislerin oldu söz…

*

Ne uzun ne de kısa hoş bir sakalın vardı

Gözlerine bakana kâinat salim yardı

Dünyaya emanet der Müslümana şer, nardı

Sümbüllerde kokardın, güllere bıraktın iz…

*

At deve yarışını izlerdin, yarışırdın

Sıradan insan gibi gezerdin, dolaşırdın

Ne makamda padişah ne tahta yapışırdın

Aşk doluydu yüreğin, altın gibi paslanmaz…

*

Cebinde hep taşırdın, miskini, ayna, tarak

Elbisen ter temizdi, kirse teninden uzak

Her işi kendin yapar, istemezdin tek uşak

Misafire hizmete verirdin her an cevaz…

*

Şer söz nedir bilmezdin, dilinde hoş iltifat

Ne kinci ne de kızgın, aksine vardı şefkat

Asla israf etmezdin, derdin her şey emanet

Neyi varsa verirdi muhtaca, sanki deniz…

*

Torunların üstüne çıkar varsan secdeye

Kalırdın uzun süre oynasın diye öyle

Netice de inince kaldığın yer içinde

Devam ederdin yine kıldırıyorsan namaz!

*

Yirmi yıllık bir İslam düşmanıydı İkrime,

Hamza’yı öldürendi Süfyan’ındı nedime

"Günahlarına tövbe edenler der bizimle!"

Biat etse affettin, değişmeyendi bu tarz…

*

Her sözünde emindin yalan nedir bilmezdin

Hep doğruyu tavsiye eder, bunda yılmazdın

Çirkinliği sevmezdin ağzına da almazdın

Sukut altındır derdin, dinlemekse en leziz!

*

Cebel-i Nur huzurdu, insanlığın kalesi

Kâbe’yi seyrederdin şems izinde halesi

Eğimler kıvrımlar da görünürken hanesi

Tıkanmadan soluğun, doruğa çıkardın tez…

*

Şu günahkâr nefsimiz zorlanmaktadır her an

Biz tırmanırken nefes nefese kalırken can

Koklarken kayaları mis gibi kokun yaygın

Hala izlerin kalmış, orada kaldım ne az…

*

Her şey anlara yenik derdin her şey emanet

Yiyin için helali, israf etme cemaat

Müslüman kardeşindir, birlikte bul safahat

Ensar gibi paylaşın, yığmayın çal, çaput, bez…

*

Savaşta biri aman dilediyse öldürme

Dinsiz bile olsa o cana kıyıp soldurma

Girdiğin meclisine asla gıybet doldurma

Sakın canına kıyıp, kor ateşte olma köz…

*

Çölün kuraklığında her adımın da cennet

Şemsiyendir bulutlar esen yeller afiyet

Sahabenle övündün, İslamiyetti devlet

Veda hutbesinde yüz binler sana verdi söz…

*

Alemlere rahmetsin, emrindeyim sultanım,

Sünnetinle yaşarım, Kur’anla geçer anım,

Sahabenin özüne, hep izine tutundum

Görmek dilerim seni izin verirse el-Aziz!

Safet Kuramaz
Kayıt Tarihi : 18.4.2021 03:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Safet Kuramaz