Aşka ermekse maksadın, bu yol sevgiden geçer.
Hoşgörüsüz yola çıkan, rabbinden bihaber düşer.
Âlemlerin sultanı, hep bunu öğütler.
Vuslat denilen şey, başka ne ola?
Takva geri planda, ibadet açık saçık.
Bir elin verdiğini öbür ele duyurma öğüdü, unutulmuş bir tansık.
Üç kuruşluk dünyaya bağlandık, hakikatimize ne yazık.
Hakkını vermek denilen şey, başka ne ola?
Arzdan arşa kadar, hizmetine sunuldu bu alem.
Yaşama şansın ise, senin en büyük hediyen.
Sev, sevil, yaşat,
Ekme nifak tohumu, vicdanına zulmetme.
Hakkı sevmek denilen şey, başka ne ola?
Âşık Mahsuni der ki; boşu boşuna...
Hallacı Mansur der ki; yağlı urgan boynuma.
Nesimi yüzülmüş,
Hasan Hüseyin vurulmuş Kerbela'da
kimin umurunda.
Hakka kurban olmak denilen şey, başka ne ola?
Arif olan Hakk’ı tanır, ezmez, ezdirmez.
Yunus gibi yollara düşer, sevdirir, nefret ettirmez.
Gelip geçicidir bu dünya, sızlanma da hakkını ver.
Hakka hizmet denilen şey, başka ne ola?
Yollar var ki menziline ermez, erilmez.
Görsen de bahçelerini, hak nasip etmedikçe tek bir gülü derilmez.
Rabbine ermekse maksadın, yaratılanı sev, yaratanın hatırına.
Hoşgörülü olmak denilen şey, başka ne ola !…
Bir baş okşamadıysan, yaşadım deme.
Bir kedi doyurmadan, bir çiçek sulamadan, bu alemden göç etme.
Komşun aç, sen tok uyuyorsan, sakın Hak'tan bahsetme.
Merhamet, kul hakkı denilen şey, başka ne ola?
Özlem Saba
Kayıt Tarihi : 20.4.2017 16:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ÖS
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!