Na'at Şiiri - İbrahim Çam

Melekler kalbini yardı, ALLAH nûrundan ziyâ
On sekiz bin âlem oldu nûrun ile pür sefâ
Sensiz gönülde her güzel, hem mihnettir hem cefâ
Döner kıvılcımlar yangınlara ya Rasûlellah
Sonsuz aşkın sığmaz arşınlara ya Rasûlellah

Hak Teâlâ 'dır zâtını ayna yapan zâtına
Kalktı zaman yoktu mekân " Kâbe Kavseyn" katına
Ne aldanırsın gönül, dünyanın ham fırsatına
Ulaşmazsa bu fânî " Ravza" na ya Rasûlellah
Kabrim olsun kadem gâh yoluna ya Rasûlellah

Vuslat ilminin sırrını söyledin âriflere
Nazar ettiğin gözler hep hükmeder tarihlere
Gel, ruhumuzun aşkı unuttuğu şu günlere
Uğrunda dâra gitsem, sezâdır ya Rasûlellah
Payıma acı hüzün, revâdır ya Rasûlellah

Güle ateş kesildi nur oldu engin şafaklar
Utansın seni Tâif'te kınayıp taşlayanlar
Merhamet dedin Allah'ım câhil bu zavallılar
Hasretti üveysî gözde yaşlar ya Rasûlellah
Mü'mindi cehlin avcunda taşlar ya Rasûlellah

Nefes oldun Mevlâna'da ciğerleri dağlattın
Fuzûli'de çölde bir su yalnızlığı çağlattın
Yunus'unu dîvan dergâh garip garip ağlattın
Gâlib'i nâra boğan aşkındı ya Rasûlellah
Sînâ'da Selim sensiz şaşkındı ya Rasûlellah

Bağırır kara toprak yer yarılır ateş söner
Gök aşkından sararır, firâkından âlem döner
Mârifetse İbrahimlik gönül Ka'bende hüner
Ağlar Cennet'te kapılar gel gir ya Rasûlellah
Hak'la anılır adın Kuran'da ya Rasûlellah

Tabut tabut taşınırım, garipler mezarına
Adımız ısmarlana aşk kitabın yazarına
Düşmeyesin Onsuz gönül, sahteler pazarına
Gülün buhûru Meryem sarhoşum ya Rasûlellah
Velîler sofrası yurdun bir hoşum ya Rasûlellah.