MÜZİK ŞİİRLERİ

Sere serpe uzanmış
Sıyrılmış hafiften eteği
Körpe mi körpe
Yumak yumak
Alı al, moru mor teni
Karıncalandı yine yüreğim
Yanıyor sanki kor
..

Bir an olsun çıkmazsın ki aklımdan
Her bakışta Her nefeste sen varsın
Sensizliğin hasretiyle döktüğüm
Gözyaşımın damlasında sen varsın

Ağıtlarda yanık yanık türküde
Hasret çalıp aşk söyleyen şarkıda
..

HASAN ÖZTÜRK
1956 yılbaşı gecesi doğumluyum. İlkokul döneminde yüzlerce türküyü kusursuz söylerken bağlama çalmaya da başladım. O gün bugün bağlamam ve sesimle, halk müziği emekçiliğim sürmektedir.
1968’de Kepirtepe İlköğretmen Okuluna girdim. O yıllarda şiir yazmaya başladım. Akla gelebilecek ve şiire yatkın her konuda denemelerim var.
Beste çalışmalarım öğretmen okulu orta kısım yıllarında başladı. Bestelerin sayısı 500’ü aşmış olup müzik piyasasında kullanılan ilk eserim söz ve müziğiyle “Manolya”dır.
1972’de İstanbul-Çapa İlköğretmen Okulu “Müzik Semineri” bölümüne geçtim. Burada dört yıl boyunca müzik ağırlıklı vardı.
Çapa yılları boyunca yaşanan pek çok önemli olayı günü gününe kaleme aldım. Bu notlardan yola çıkarak, 1997 kasımında yayınlanan “Umut Boyu” isimli romanımda “80 Öncesi”nin mini bir maketini sergiledim. 1976’da okulumu bitirip, yurdun çeşitli yerlerinde sekiz yıl öğretmenlik yaptıktan sonra, 1984’te İstanbul’a atandım.
1980 yılından itibaren, öncelikli yöre Trakya ve Balkanlar olmak üzere, Halk Müziği ve Alevi-Bektaşi Semahları derlemeleri yapmaktayım. Derlediğim türkülerin sayısı yüz küsur.
..

'Klasik Müzik' gibi planlı
detayları belirlenmiş
gününü, saatlerini prensiplerle döşemiş
sorumsuzluktan uzak
çoğu zaman yalınayak
ama terlikle de olsa
parmak uçlarında sessizce yürüyen
..

Müzik Arkadaşım Önder’e

Ezgi doludur yüreğin
Geçmişten birikip gelen,
Volkan gibi fışkırtmak istediğin
Ama sadece parmaklarınla tınıya dönüştürdüğün
Yarım ezgi...
..

Bir radyomuz var çalar
Her köşeye haber salar
Güzel müzik güler yüz sunar
Bizim radyomuz trt fm

Doğdu büyüdü genç oldu
Günler değil yıllar oldu
..

Müzikdostum Kemal’e

Bir yaz gecesiydi,
Daldın gökyüzüne,
Binlerce yıldızın arasından parlıyordu,
Dolunay.
Gözlerin çakıştı ışığıyla,
..

Annemle babamın dansettiği bir pistin kenarındayım
Işıltılardan gözlerim kamaşıyor
Nicedir böyle öksüz böyle yalnızlardayım
Hayat bu ara canımı acıtıyor

Müzik yavaş insanlar dans ediyor
Sanki sessiz bir rüyadayım
..

Yok çehrende çehreme bir bakış
Ayrılık vaktin nede yakınmış
Baktıgım heryer kararmış.
Ayrılık vaktin nede yakınmış.
Nagmeme miskin seda verememiş

Güllerin içinden pek uysalı idi.
..

bu çocuğu bir kısrağın boynuna asmalı,
dedi baba
nallar başımı ağrıtıyor
müzik dinlemelisin
televizyon izlemelisin
bir evin olmalı
bahçe kapısında
..

Hadi uzat ellerini meleğim
Sazlar çalsın raksedelim güzelim
Deniz mehtap ve martılar bu aşkı
Kıskansınlar çatlasınlar sevgilim


Böyle aşkı masallarda duyardım
..

Hergün geçtiğim ruhsuz yollar
Neşeme öfke saçan birikintiler
Hızıma gem vuran kasistler
Teybimde çalan slow müzik
Yanımda oturan güzel hatun
Kulaklarımda şuh kahkahalar

..

Sözler sedef inciler.. cümleler güldestedir!
Kafalardan kalplere köprü olan, bestedir!
Aşkın gür pınarından ruhu besler şarkılar..
Söz de mühim, müzik de.. fakat hayat sestedir!
..

Romantika

Gözüm gözüne değdiğinde
Rehin alırdı beni...
Ellerim bağlanırdı
Yazamazdım bir şiir
Harf harf akardın
..

Susmasın hiç müzik,
Kapanmasın gökyüzü,
Solmasın hiç bir çiçek.
Sonuna kadar açık,
Hoparlörlerin altında sonsuza kadar uyumak,
Ve rengarenk çiçeklerle yapılmış bir Dünya,
Bir de seni,
..

Yalnızlık alnımın yazısı gibi
Her geen bir darbe vurduda gitti
Kaderden çektiğim yetmiyor gibi
Senin ayrılığın öldürdü beni

Kaderin cilvesi bitmek bilmiyor
Ne yapsam ne etsem yüzüm gümüyor
..

Güzel bir sonbahar akşamı
Bahçemde menekşeler
Dalıyorum uzaklara

Seni düşünüyorum...

Denize karşı
..

Bir çocuğum
Hastane koridorunda
Herkes doktorun gözüne bakarken
Bir babanın döktüğü
Göz yaşına takılır gözlerim
Oğlunun gözlerinden saklarken

..

galata köprüsü'ndeyim
akşam güneşinde
üç sarışın masamda
keyfim yerinde

altınboynuz'un silüetinde
ıslık çalan bir çocuk
..

Bir köşeye oturmuş
İçin için ağlıyordun
Belliki yaptıklarından
Pişmanlık duyuyordun

Bir elinde resimler
Mektuplar da yanındaydı
..