Sessizliğin ortasında, Kalahari çölünün kumlarından, San kabilesinin kayalarından, beyaz aslanların yelesinden, sözün, sazın, şiirin, şarkının olmadığı bir zamandan dizlerimin üstüne doğrularak kalkıyorum, yalnızlığın saltanatından, Süleyman’ın içten içe kıskandığı, Belkıs’ın imanıyla inşa ettiği tahtından..
Geçiyor zaman yasımı tutmaya fırsat vermeden, hayata renk veren kutsal nehirler arayışın acısına kapılıp tel tel dökülüyorlar sahipsiz bir aşkın gözeneklerine..
Oradasın, eski tarihlerden kalan bir elvedanın hüznünde yolduğun saçından beş tel düşüyor kurumakta olan nehirlerin gözbebeklerine..
Gergin, kırgın, kızgın, kızıl tellere dönüşüyor saçların; telaşlı, heyecanlı, üzgün, bir o kadar coşkulu uzanıyorlar kayıp bir lirin ahşap gövdesine..
Kocasız gelinlerin gözyaşlarıyla doldurdukları defterler, çok zaman sonra mezar taşlarına kazınmış künyeleri niyetine, mezarları gelinliklerle örtülmüş..
Gönüllere defnedilen ölüler, mavi ve siyah goncaların bağrında hazinelere dönüşmüş..
Sesin, sözün bir ahengi yokken; şefkatimi, nefretimi, öfkemi, affımı rüzgarın sesine, toprağın nefesine, yaprakların hışırtısına, yıldızların tozuna katıp ne var ne yok hepsini benliğimin tavında dövüp ruhların kurtuluş ilahisini bestelemek istiyorum..
Euterpe beliriyor “beni bestele” diyen sesinde, gökten iniyor uçan bir atla, varlığını emrime sunuyor, diz çöküyor önümde kölemmiş gibi, alıp onu atımın terkisine devirden devire uçuyorum..
Doğumun sancıları, bebeklerin acıları, geride kalanların yasları büyülü bir ninniye ihtiyaç duyuyor biliyorum, kainatın o ilahi sesini, müziği keşfe çıkıyorum..
Sükutun çığlıkları arasında, bir başıma akbabalar ve mamutlarla savaşıyorum..
Stadel mağarasında yara bere içinde, bir zaferin ertesinde yere serdiğim mamutların, akbabaların kemiğinde kalbimin yarasından, gözümün karasından, ruhumun yasından, aşkımın ateşinden, yalnızlığımın feryadından beş ayrı delik açıyorum..
Seni, adını, sesini üflüyorum, ürperiyor ruhum, aklım irkiliyor, kainatın sesi nağmeleniyor ilk kez bir mağaranın duvarında, müziğin kollarında bayılıyorum..
Kaç asır sonra bir ağıt, bir nara duyuluyor Ugarit tepesinden, Nikkal’in sesinden; ayılıyorum asırlık vecdimden, yanımda flütüm, beş tel saçından yapılan lirim, benliğim ve şerefimle “Hurri İlahileri”ni besteliyorum dinlenmeden.
Yakınlar yabancı, yabancılar yakın, yerler gök, gökler yer oluyor notalarımda, yıldızlar kayıyor birer birer akıbetlerini düşünmeden..
Ruhum mukaddes bir sesle besleniyor, sesim ışıldıyor Seikilos’un kitabesinde, sana dair ilk mısra “parla ve hiçbir şey için üzülme” diye besteleniyor..
İlk yaz, ihtişamlı ağaçlar, yeniden dirilen yapraklar, ormanın şiirini okuyan arılar kulak veriyorlar bestene, kalbime ürperti veren o ilk nefes sana, senin için sesleniyor..
Venedik’in sokaklarında Monteverdi’yle kol kolayım, bir isim arıyor içindeki ilhama, bir isim, seni fısıldıyorum kulağına “Orfe” diye düşüyorsun aklına..
“Sıkıntılı kalbini huzura kavuşturuyor, öfkeli bir aşkla zihninin soğukluğunu alevlendiriyorum”, onun adıyla imza atıyorum ikinci mısrana..
İspanya’dan Kuzey Afrika’ya, Hicaz’dan Şam’a şarkılar, türküler, zikirler, ezanlar nağmeleniyor aralıksız; adına bestelenen mısraları dua niyetine okuyor sufiler..
Dilleri kuruyor sana “haram” diyen yobaz haramilerin, İbn-i Arabi’den ruhsat alıyor müzikle arşa çıkan insanı kamiller..
Müziğe büyü katan nefesine “ya Hak” diyor “Amenna ve Saddakna”nın ufkundakiler..
Dualar, dualar, dualar..
Hangi ara Beethoven’in kapısına vardılar? Ölümsüz aşkının ateşiyle kıvranırken mi ona can verdi notalar?
Bir tebessüm düşüyor dudağından 9. senfoninin kalbine, sarıyor neşen tüm alemi, evren senle hemhal oluyor; neşenedir bütün övgüler..
Üçüncü mısran bestelenirken alkışlar yükseliyor yerden göğe, ilahi sesin neşvesinde olanlar hâlâ ayaktalar, hâlâ alkıştalar..
…
Ses, söz, nefes ruhunun ahengiyle renklenmiş..
Sen müziksin sevgilim, her şey senle bestelenmiş..
Kayıt Tarihi : 29.10.2024 13:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!