Müzhere Şiiri - İbrahim Aliyev

İbrahim Aliyev
8

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Müzhere

Geçmiyor iki kaburgam arasında asılı cesedin etini titretişin
Bir bakışın var, sesini duyabilen kuşu kafesle uçurur..
Senin ısıttığın yerlerim bir daha üşümez
Bu yüzden gözlerinin topraklarına serdim gönlümün ıslak halısını
Sana görünmek, seni görmekten hatta, görmebilmekten bile daha sıcaktır
Bir sihirbazın parmak uçlarını taşıyor ellerin
Ve bir piyano kutusundan farksız içimdeki boşluğum
Bir dokunuşuna bakar ölüyü çekip çıkartman
Kendine has kuytu köşesinden iki parmaklık arası bir cımbız gibi
Aklın almadığı yerlerden geçiyor
Gönlün ısıtamadığı parmaklıkları eritiyorsun
Ve bir sesin var, kanatları olmadan da uçurur gövdesini bir mecrûhun
Bacakları olmadan da dans ettirir yeri gelir
Ama yeri gelir şerhalara böler kılıçtan keskin dilin kalbi nefesinden eden sarmaşıkları..
En yüce dağları eritirsin içimde
Dudaklarımın minicik patlaklarına yaslanarak
Seni, aşkın sahibi aşk diye bana vermiş olmalı ki
İki dudağımın arasında bir tohum küfesi gibisin
Önüme çıkan insanların başları gövdesine yük
Gözleri katre katre kan deryası kendi topraklarında
Korkar olmuşlar göz kapaklarımı kaldırıp seninle harp etmeye
Öyle ki böylesi bir antik müzeye kin, nefret dayanmaz. Seni sevmesi, kendini süslemesidir bilinçaltımın.
Herşeyisin çünkü hiçbir şeyi olmayan zihnimin
En daracık sokaklarına bile küçük gelirsin belki
Yine de aklım hiçbir kalıba sığdıramaz gözlerinin kaynağını
Hatta kokun kapalı bir şişenin içine hapsedilebilse
Kendi dibine vurur başını layemut doğanın dengesi
Ve hiçbir lisan anlatamaz viraneliğindeki meftalığı..
Öyle şeffafsın ki, öyle berrak
Meczupluğundan dolayı koruyamaz kendini hiçbir güzellik senin gibi bir maya karşısında..

-Layemut

İbrahim Aliyev
Kayıt Tarihi : 3.12.2023 18:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!