İnsanlığa, barışa, umuda varmak,
Mutluluğa sahip çıkmak için;
Gelin, ne olursanız olun da,
Memleket sevdanızla ve
Biz kaç kişiyiz saymadan gelin…
Hiç kimsenin SEN olmayışı var ya hani! ..
Katran karası bir geceye benzetsem;
Sen beyaz bulutta gelir misin?
Güneşin en kızılıydı kavuran desem;
Sen mavi yağmurları sağnak eder misin?
Sabah ayazında üşüyen mor olsa rengi;
Lise mezuniyetimden sonra; geçici olarak çalıştığım işin dışında, sağlam bir iş ararken; eleman arayan bir Banka’ya iş başvurusu yapmıştım. 12 Eylül 1980 sabahı son birkaç evrak götüreceğim ve o gün, işe başlayacağım gün idi. Fakat, sabah uyandığımda öğrendim ki; sokağa çıkma yasağı var ve Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koymuş. Gördüğüm bu ilk darbeydi. Son olması temennimdir. Ama bazen gerçekten zorunlu olabiliyor. Mesela; Vatan, bölünme tehdidi altındaysa; ben kendi adıma, darbeye bile razı olurum.
O günleri görenlerin bildiği gibi; o dönem cezaevleri dolmuştu ve mahkemelerin detaylı inceleme yapmasına, sağlıklı kararlar almasına, imkan vermeyecek miktarda; dava oluşmuştu. Suçlu, suçsuz bir çok genç, belki de sırf ideolojisinin veya fikirlerini bir şekilde dile getirmenin cezasına çarptırılarak; kimileri asılmış, kimileri de yıllarca mahkumiyet cezası almıştı. Fikir özgürlüğü yoktu ve dile getirmek maalesef suçtu. Bu yüzden bir çoğu yıllarca cezaevinde kaldı.
Hayatımda gördüğüm, işte bu ilk darbe sonrasında; maalesef babamın tercihiyle, asıl çalışmak istediğim işyerine değil, onun da çalışmakta olduğu, askeri bir kurumda işe başladım.
Yani, 1980 darbesi; sadece yaşamımda gördüğüm ilk darbe olarak değil, diğer aile fertlerini de; çeşitli şekillerde etkilediği için, aynı zamanda; yaşamımızı tamamıyla şekillendiren bir olay olarak, hafızama kazındı. İşte bu günlerde; o günleri tekrar hatırladım ve bir şiir yazdım kendimce.. Belki; hiç unutmamak için veya böyle önemli bir tarihin, hayatımda bıraktığı izlerini kitabımda saklamak için.. Hatıraları ve yaşanmışlığın izlerini, yok etmenin mümkün olmadığını zaten biliyoruz.. Ama işte yine öylesine….
Ne yürek atışıma sebepsin diyebildim,
Ne o mağrur bakışına göz süzebildim..
Ne olurlara karşı çıkışımdan döndüm,
Ne olmazlara yan bakışımdan öldüm..
İflah olmaz sevdamla olsam da kayıp,
Ben seni hep sevdim canımdan sayıp..
Açtığımda ellerimi yakarışla tanrıya;
Gökten inen meleğin müjdesi gibisin! .
Koyu karanlık gecelerimin sessizliğine;
Yüreğimin sesini sunan aşk şiiri gibisin! .
Hukuk dışı referandumda; 70 milyon Ülke vatandaşının sadece 18 milyonu “evet” dedi. Nerede kaldıysa şu hep dile getirilen demokrasi.. Bu durum kabul bile edildi.
Bu arada yine yürekleri dağlayan 12 şehit ve 8 esir askerimizin haberiyle, tekrar teröre lanetler okuyarak sokaklara döküldük. Yine genç fidanlar soldu, yine ocaklar söndü, yine anaların yüreği dağlandı, 20 yıldır olduğu gibi yine Ülkem ağladı ve yine ben ağladım.. Meydanlara yine milyonlar aktı ve duygu seli çağladı. Üstelik Ülkem ağlarken; yeni bir demokrasi ayıbıyla; artık şehit cenazelerine ait haber yapılmasın dediler. Ben ise; duygularımı yine ancak kağıda dökebildim. İşte şöyle;
Kaç gün oldu hain kurşunun can almadığı,
Daha dün toprağa vermedik mi onlarca şehidi?
Kalbimin sevgisiz ve uzun bekleyişinde;
Sen çıktın benim karşıma..
Kalbimin yıllardır açılmayan paslı kilidini;
Sen zorlayıp açtın.
Oysa ben sevip sevilmeye kapatmıştım.
Yada her ayrılıkta;
Halbuki; belki bir daha şansımız olmayacağını düşünerek, bulmuşken sevdayı; yaşamak gerekmez mi? Korkuların üstüne gitmek; korkuyu yok etmez mi? Zamanı iyi kullanmak; geniş zamanlar getirmez mi? Böyle kendi kendime konuşur gibi ve öylesine beynimi kurcalıyorum. Ama bu soruların cevaplarının, herkese göre değişeceğini de biliyorum. Hadi bunun üzerine de bir şiir yazalım, okunmak kabilinden…
Aşk;
Ya her şey dedik bazen umutla,
Veya genelde umutsuzca hiçbir şey!
Belki;
Kendince sevgin belki bana korku verdi
Ve seni henüz bağlanmadan terk ettim..
Giderken;
Kınından çıkan kanlı hançer misali,
Gözlerin saplanmadı belki yüreğime,
Ama hayalini büyüterek gittim..
Kalbin, nefretine sevginden daha yakın
Ve gözlerin cam misketten anlamsız olsa,
Yada acımasız sözlerin yüreğimi incitse
Ve ellerin ellerime kış mevsimi sunsa;
Ben yine de sana muhtacım! ..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!