Etnoğrafya Müzesi için...
Yollarımız burada ayrılıyor,
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Devamını Oku
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
müzelik şiir
at üstünde uykuya daldı, sardunyalı evdeki kam
elini göğe kaldırdı, zikiri yamyam, dansı tamtam
çağın ırzına geçti, ateşten önceki o hınzır adam
sarayı in yaptı, hanı taş duvar, otağı toprak dam
suyu öpen-ateşle arınan gönlü güvercinli gönül
bilgi gözün önünde, parmağın ucunda, mor gül
kimsesizler gömütlüğü, kitap yangını madımak
yaratıcı yalnızlıkta, şiir vardı; ilk kanayan dudak
o sevdanın ilk tutanağı ateş, adressiz kartvizitti
yetim-yanık ozan, sınır tanımayan bir aktivistti
o gönlü turnalı-tunalı kuşlar da dağınık
ve dinledikçe, söyledikçe, “off” çektiren
o içli türkülerimiz ki; öyle acı-öyle yanık
yanık ve yıkık eski höyük, şu insanoğlu
ne kadar huysuz, ne kadar arsız, sanık
ve yaşamı betimleyen, o iri hayat ağacı
o kutsal tanrıça inanna, ana kibele tanık
ve taşa can veren, çift başlı kartal yemisin
ey hüdavent, anadolu’nun şahmaran kızısın
türkülerle yanan, kırık aynanın sırı-sırrı ozan
hangi medeniyetin, hangi müzenin yıldızısın?
dursun özden
www.dursunozden.com.t
yangın yerinde yalnız yanan şiir...
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta