Bakma nefsim devrana, rahman arşın sahibi.
Hamd-u sena etmeli haslet, nur aşk’a tabi
Üşenme! İslam şiarı, geçmeli üstünden
Her zamandan çok daha lazım yarana nebi.
Ravza’da solumak, aşığın olurken anı
Sünnet yeter insana, ahkâm korur davanı
Sunar cevheri meşk gülü, hicranın dalından
Hem yer hem gök şevke gelir, anarsın rahmanı
Aşkla olur, sahralara en büyük keramet
Eyleme intizar, olmaz mahlûka feraset.
Eşiğini öp ulemanın, geç desturundan
Dava mukaddestir, insanı ezer ihanet.
Doymazsın dünyaya, gezme gülistan-ı diyar
Ruh bedende çıldırırken, beyhude bergüzar.
Bozulur cemalinin rengi, gülün zarından
Mizan kurulur, elbet verilir ecrine karar.
Kanar can özüm, ruhumda düşüncem biçare
Bu yolda aşk oduna yakılmışım, ne çare
Yaşadıysam bir an, özümde olmalı yâre
Susuz gönüller vazgeçmez hilalin gülünden
Uzlet benliğimi yırtmış, muzdarip gülnar’e
Yırtık Duygular, 21 Ocak 2012
Ahmet ÖztekKayıt Tarihi : 31.1.2012 22:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Muzdarip :Sıkıntılı. Iztırab çeken. Hasta. Bir tarafı sızlayan. Ağrıyan. Ağlayan. Gülnar :Nar çiçeği Nefis :can, maddî arzuların kaynağı olup sınır tanımayan bir duygu. Devran :Dünya, felek. Zaman. Talih, yazgı. Rahman :Bütün yaratıklara rızıklarını veren, her an bütün mahlukat hakkında hayır ve rahmet irade buyuran, bütün mahlukatına sayısız nimetler veren. Nizam ve adâlet sâhibi Arş : ilâhî kudret ve saltanatın tecelli yeri. Hamd u sena : Cenab-ı Hakk'a hamd ve O'nu isimleriyle methetmek. Haslet : Huy. Ahlâk. Yaradılıştan olan tabiat. Tabi : Birinin arkası sıra giden, ona uyan. Boyun eğen. İtaat eden. Şeiâr :Âdetler, İslâm işaretleri. İslâmlara ait kaideler. Allah'ı anmak, hamdetmek, ezan okumak, İslâmî kıyafet gibi. Bunlara Şeair-i İslâmiye denir. Bütün Müslümanlarla alâkalı meseleler ve alâmetler, umumun hissedar olduğu işlerdir. Sünnet-i Seniyyenin içinde en mühimi, İslâmiyet alâmetleri olan ve şeaire de karşılık gelen sünnetlerdir. Birisinin yapmasıyla cemiyetin tamamının istifade ettiği gibi, onun terkiyle de bütün cemaat mesul olur. Umumun rızası olmazsa; onlara ilişmek, umumun hukukuna tecavüzdür. O şeairin en cüzîsi sünnet kabilinden bir meselesi en büyük bir mesele hükmünde nazar-ı ehemmiyettedir. Doğrudan doğruya umum âlem-i İslâm’a taalluk ettiği gibi, Asr-ı Saâdetten şimdiye kadar bütün İslam'ın bağlandığı o nurani zincirleri koparmaya, tahrip ve tahrif etmeğe çalışanlar ve yardım edenler düşünsünler ki, ne kadar dehşetli bir hataya düşüyorlar. Ve zerre miktar şuurları varsa, titresinler Ravza : Sulu yer, bahçe, bostan, çimenlik yer. Ravza-i mütahhara: Fahr-i Kâinat Efendimizin Kabr-i Şerifiyle Minberin arasındaki saha. Sünnet : Kanun, yol, âdet. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm'ın sözü, emri, hal ve takriri. Müslümanların dinlemesinde maddî ve manevî pek çok fazilet bulunan, tatbikinde mühim sevablar, terkinde mühim zararlar bulunan İslâmî emirler. Ahkâm :Hükümler.Kanunlar.Nizamlar. Dava : Takib edilen fikir, iddia. Cenab-ı Hak'tan hayır ve rahmet dilemek. Meşk : Kırba. Tulumdan yapılmış su kabı. Hicran : Uzaklaşma. Ayrılık. Ayrılıktan gelen keder, sızı, acı. Dostluğu ve ülfeti kesmek. Şevk : Çok istek, şiddetli arzu Sahra : Kır, ova, çöl. Yazı. Keramet :Allah (C.C.) indinde makbul bir veli zatların lütf-u İlâhî ile gösterdiği büyük mârifet. İntizar : Gözlemek. Ümit ederek beklemek. Adamak, nezretmek. Mahlûk :Yaratılmış. Yoktan var edilmiş olan. Feraset :Anlayışlılık, çabuk seziş. Ulema :Âlimler. Osmanlı devrinde yüksek ilim ve fıkıh âlimleri. İlmiye mensubları. Destur :İzin, müsaade. Şerlilerden kurtulmak için söylenen söz. Allah'ın inayeti. Mukaddes :Takdis edilmiş olan. Temiz ve pâk. Her çeşit noksan, ayıp ve kusurlardan uzak olan. İhanet :Alçak ve hakir sanıp itibar etmemek, kıymet vermemek. Hainlik. Haksızlık. Kötülük. Gülistan : Gül bahçesi Ruh : Can, nefes, canlılık. Öz, hülâsa, en mühim nokta. Beyhude : Boşuna. Boş yere. Faydasız. Bergüzar : Hatırlatmak için armağan, hediye vermek. Zar : İnleyen, sesle ağlayan Mizan :Terazi, ölçü, tartı. Akıl, idrak, muhakeme. Mahşerde herkesin amellerini tartmağa mahsus bir adalet ölçüsü Ecir : Bir iş, bir hizmet mukabilinde verilen şey. Ahrete ait mükâfat, hayır ceza. Ücret, mukabil, karşılık. Sevab. Bi-çare : Çaresiz. Zavallı. Şaşkın. Aşk odu : Aşk Ateşi, aşk narı. Yâre : Yara Hilal : Yeni ay şekli. İslami sembol Uzlet :Yalnızlık.İnsanlardan ayrılarak bir tarafa çekilip yalnız kalmak. Benlik : Kişilik

Bu güzel çalışma ile karşılaştım.
Tebrik ederim
Yaşayacaklarınız,
Yaşadıklarınızdan daha renkli,
Daha hareketli,
daha bereketli
Geçmesi temennisi ile Doğum gününüzü tebrik eder
Sağlık
Afiyet
Başarı dolu bir ömür
Yüce Rabbimden niyaz ederim
Osman ERDOĞMUŞ
SAKARYA
TÜM YORUMLAR (2)