Yüreğime gömdüğüm anılarla
Yüzümde gözlerinin derin izleri
Burada son vereceğim gözyaşlarıma
Ve terk edeceğim artık bu şehri...
Dönüp bakmayacağım arkama bile
SEN VE BEN
Sen gittin ben hep kaldım
Sen unuttun ben yandım
Sen kırdın ben kırıldım
Sen vurdun ben vuruldum
Geliyor gidenler, nedendir bilinmez ki!
Çekilir bunca çile, dermanı bulunmaz ki!
Dertli yanar, kül olur, sevdası bilinmez ki!
Dünyada derdi olan bir gün olsun gülmez ki!
Varsa senin de cebinde üç-beş kuruş
Günlerdir bambaşka bir diyârdayım.
Hasretle yanıyor içim...
Savruluyor yine saçlarım sensizlik girdabında
Sen gideli inan bir değil, bin ak düşüyor saçlarıma...
Ellerim göklerde bak
Gözlerim ta öteden gelecek nuru beklemede
Üstadım Ahmet KABAKLI ’ya
Hayli zaman oldu sen gideli üstâdım.
Duyduklarım hasret dolu bir “oy” dedirtti yürekten.
Gönülleri burkan bin sitem var dilimde,
İçimde yanık bir türkü çatlatıyor beynimi.
“Rahmetli Muharrem MUTLU Ağabey’ime...”
Sen gidince
Bir hüzün çöktü Kelkit üstüne.
Yüreğime bin ağrı indi.
Ecel girdi düşüme.
SEN GİDİNCE, AŞKA DAİR
Sen gidince
Bir hüzün çöktü Kelkit üstüne
Bin ağrı indi yüreğime
SENİ ANLAMADIM
Seni güçlü kılan ne?
Tanrıdan bir lütuf güdülerin mi?
Akıl desem değil!
Gönül desem değil!
Dün senindim, şimdi artık değiştim.
Çok sevinme sevdamı da değiştim.
Fotoğrafa bakmak şiir yazmak gibi...
İlham veriyorsun bana.
Fotoğrafına bakmak müzik dinlemek gibi...
Dinlendiriyorsun beni.
Fotoğrafına bakmak spor yapmak gibi...
Fotoğrafına bakmak denizde yüzmek gibi...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!