Mutsuzluk Sonatı Şiiri - Serkan Şen İsta ...

Serkan Şen İstanbul
31

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Mutsuzluk Sonatı

Zaman aynası elimde,
Yar'in elleri soğuk.
Dışarda ayaz var,
Yüreğim biraz kırgın,
biraz üzgün,
yüreğimden bağımsız
sesim biraz boğuk...

Uzaklardan yankılanır.
güneş ışığı martılar.
Vapur ardı simit kavgası,
Yandaşının yanında olduğunu bilmenin,
Tarifsiz rahatı...
Bir kez daha akşama çıkma kaygısı...

Saat durmuş,
Zaman;
Yalnızlığın arkası.
Sonra gelecek biliyorum,
Yine başlayacak bittiği yerden;
notaların sustuğu,
kemanın kırıldığı,
o muhteşem ezginin
sustuğu demden.

Rüzgara karşı yürümektir sevmek,
Yalın bir ıslığı,
yalnız kendin dinlemek.
VE sevmektir aslolanı
her daim kolaydır
oysa vazgeçmek,
zor olanı kalmaktır,
kanatanı,
acıtanı,
yüreği dağlatanı...

Her adımda bir türkü,
bağır yanık,
hangi ozan söylese
onun da sazı kırık.
Parmakları düş bahçesi,
tellere dokunur.
Teller nağme ağlıyor,
ağlayan her nağmede,
yüreğe dokunuyor.

Yaz uzak,
bahar geçti.
Şimdi durduğum takvim,
Güz'le kış'ın ortası.
Saniyeler yoldaştır,
yerim dört metrekare,
hapishane maltası.

Kitabım başucumda,
sayfa eksik duruyor.
Günler var ki gözlerim,
aynı sayfayı,
parmağının değdiği
O son sayfa,
beni okuyor.

Papatyalar kalmadı.
Bilmiyorum
seviyor yahut sevmiyor.
Fal bakacak çiçek yok,
Kar'dan fal tutulmuyor.

Ağlamakla,
gülmenin arası bir kördüğüm.
Nice insan,
nice umut,
nice hayat,
nice yokoluş var gördüğüm...

Gözlerim sonsuzlukta,
sevdayı yazarken...
Yüreğim kanatlanmış.
Kaldığım dört duvarda,
Umut bana arkadaş...

Serkan Şen İstanbul
Kayıt Tarihi : 3.4.2010 13:25:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Serkan Şen İstanbul