Mutrefine Şiiri - Mehmet Sani Özel

Sıratın önünde tîne, A’ rafa yolculuk
Vakitsiz ayrılıklara, insanlık hüzünde
Hiç oldun dünya, kıymetsizsin gözümde
Ve sen, hafızamı işgal eden nar-ateş, çarta
Seni bayramlık yüzünle, kahır dolu keşmekeş
Önemsemem, üzülme

Mahzun Baktığım gibi, toplu yürüyüşlere
Akıl tartıyorum, riyakar görünüşlere
Asılsız ihmaller ve asılası ihtiramlar
Hileye bandırılmış hayaller, düşler
Canavarlaşmış irade ve kindar
Ah! Ne dindışı olası, ne dindar
O ki, adamlıksa iki yüzlülük (!)
Pes... Bu kadar zinhar

Sıraya girmiş kuram, kavram
Sırılsıklam lügat ve terminoloji
Tırnak arasında alayiş, mugalata
Ve kanayan yüz, anlaşılmayan söz
Kaderin alnını karışlayan, kaşıyan ifade
Kıyameti kuruyor, eğlencesine fiil, dil
Kim bilir? Kaç düzinesi sarıldı sana
Dost diye, içi cerahat dolu sine
Taze bir maske düştüğünde
Bir yüzsüzün yüzünden
Sevinsin toprak
Mutrefine

Yetişemedi, son gün ritüellerine îman
Olgunlaşmadan silkelenen ağaçlardan
Ayaz çatlaklarıyla aşikar olunca mihman
Çare olmadı, deva derde. Neylesin na’ab?
İhlassız istihzalar ve şaşalı tövbeler
Tozpembe gösterdi beheri
Gözlerine inen perde

Yetişmedi üzüm, istila edilen bağda
“Elemtere keyfe faale rabbuke, bi eshabil fil? ”
(Rabbin fil sahiplerine neler etti, görmedin mi?)
Ebabillere mağlup oldu, Kabe’yi yıkmaya çalışan misil
İnanın artık; rahmet etmez Allah, (c.c.) etmeyecekte
Nurunu söndürmeye çalışanlara, bu asırda
Veya başka bir çağda

Çağrılıyoruz tek çift, yavaş hızlı
Ağrıyan yanlarımızı, arkada bırakarak
‘Allah’ın indinde (nazarında) din İslam(mı?) ! ’
Ne yaptınsa seninle, aşikar veya gizli
Alacaksın ecri misli, şeksiz şüphesiz
Akıl akıldan aşılı, fitne hasetten filizli
Kişi sevdiğiyle, birlikte, sizli bizli

Müslüman’ın kitabı Kur’an (a.ş.)
Muhammedi’n (s.a.v.) sünnetiyle okunur
Ne zamanki, na-mahrem el, O kutsala dokunur
Anlaşılır gazab-ı ilahî, yer gök infial kusar
Kişi neyi kesbettiyse, o ona isabet eder
Kul ektiğini biçer, illaki ettiğini bulur
Ecel defterinde kaçak yok!
Vadesine esami okunur

26.05.2009