Zıtları yaşamın içinde görmek zor gelir insana. Mutluyken acıya denk gelmek gibi. Neden mutlu olmak varken bir dert bize bulaşır ki… Müthiş acının içinde isyanlar, samimi haykırışlar ve teslimiyet vardır. Kıyaslar yapılır hep. Bu denk gelişler her insana denk gelmesi sırayladır oysa. Aynı anda hastanede yatan, araba çarpıp kanlar içinde sokaklara uzananlar, savaş içinde kurşun değen tenler, deprem, tsunami gibi doğal afetlerde Nuh’un oğlu gibi ilahi iradeye boyun eğmek zorunda kalanlar… Diğer yanda, içki ve keyif vericilerle günah şehrinde yarını düşünmeden adına mutluluk diyerek zehirlenenler. Birkaç hamle sonra aynılarını yaşamak üzere virüslerini göremeyenler…
Simetri hayatın içinde, her yarım kendinde olmayan yarımı bulabilmek zorunda. Her canlı tek başına bir süreklilik içinde kıpırdayamaz. Neslini devam ettirmek, düşüncesini ve fıtratını sürdürebilmek için bir başkasına muhtaç ve aciz kalır. Zaman belli parçalarda belli canlıları belli ihtiyaçlarını karşılayarak bu sürece yardım eder. Mevsimler değişir, yağmur yağar, rüzgâr eser, güneş ve ay gökyüzünden ışıklı gülüşünü eksik etmez. Her değişim öyle yavaştır ki, her saniyede meydana gelen ölümler hissedilmez. Bütün haline geldiğinde, değişim artık aynalardan haykıracak olduğunda, şaşırır insan! Yaşına bakar, çevresindekileri tartar, hızla geçen zaman karamsarlığa sürekler birden.
Öylesi meşgaleler vardır ki, okul bitirmeli, âşık olmalı, iş bulmalı, kariyer sahibi olmalı, müzik dinlemeli, dans etmeli, hadi bazı kötülükler lüks olsun diye, sigara, içki içmeli, soğukta sıcakta uygun elbiseler giymemeli… Bunları yaşarken iyi kötü paylaşımlar dertleri toplamalı, bütün bu dertler bitsin diye uğraşırken zamanı öldürmeli!
Her yaşayan kuşak geçmişe aldırmadan, dersler almadan, daha da hızla gelişen teknoloji yüküne paralel olarak, hızla yaşamaktadır. Sanki hayat hastalıksız, sıkıntısız, çilesiz tozpembe olmalıdır. Yerken israf edilir, içerken abartılır, spor yerine kanepelere uzanılır, derken o fazlalıklar dert olur hastalık olur ama ders alınmaz. Şikâyet dilde, başkalarıyla kıyas gözde, imrenilir sağlıklı yaşar gibi görünenlere! Ama aniden her kişiye bir acı geliverir farkında olmadan. Yer sallanır, kalp zorlanır, volkan şahlanır, güneş aşırı yangınlarla yeşile fazladan sıçrayarak sevimsiz görünür.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
kutluyorum sevgılı dostumu cok tşk ler guzel bır yazıydı samı
akçay sıze el sallıyor
Bize verilen nimetlere bakarak şükrettiğimiz anda ne kadar mutlu olduğumuzu da farkederiz. Çok beğendim yazınızı. Kutlarım.
Detaylandırılarak okurla buluşan önrmli bir sunum.
Kutluyorum.
Selamlarımla.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta