hayatın bir rengi varsa,o rengi kesin siyahtır
yılların dilimizde bıraktıgı tat ise acı
unutturmaya yetmiyordu ruhumuzdan kötü anıları
yürümeye başlıyordum sonra
her yere simsiyahtı,karanlık,kapkaranlık
güneşin ışıkları aydınlatma yetmiyordu hattta dünyamı
gördügüm her yapı beni geçmişe götürüyordum
sanki zaman tüneline giriyordum,attıgım her adımımda biraz daha çoçuk oluyordum
biraz daha ilerledikten sonra gençliğimi görüyordum
elinde mektupu sınıf arkadaşı sibelin eline tutuşturmak için bekliyordu
yagmurdan ıslanmış sırılsıklam olmuştu
o mektubu hiç bir zaman sibelin eline veremeyecekti
karşısına çıkıp seni seviyorum diye diyemeyecekti
biraz daha yürüdükten sonra babamı görüyordum
çoçukları için çalışmaktan başka derdi olmayan
yüzü kırışık,saçları kırlaşmış ve eli nasırlı ama yüregi pürüzssüz babam
babam duyguları görülmesin diye yerin altına gömen adamdı
ne hissettiği bilinmesin diye onları saklamıştı
ama ben onu bulmuştum ve hala saklıyordum
sonra biraz daha yürüyordum
mahallemdeki eski binaları görüyordum
yıkılmamak için hala direniyorlardı
bişey eksikti e burnuma yemek kokuları gelmiyordu evlerden
biraz daha yürüyordum sonra
yaşadıgım acılar,çektiğim sıkıntılar
ilkokula giderken giygiğim yamalı pantolon
,yırtık ayakkabı çıkıyordu karşıma
sonra sona dogru yaklaşıyordum
küçük bir çoçuk oturuyordu top oynayan çoçukları seyrediyordu
üzerinde mavi okul önlüğü ,elinde bir ayın öncesine ait bir gazete
gazetenin spor ekini okuyordu
sonradan aklıma gelmişti bu çoçugun ben oldugunu zor tanımıştım
top oynamıyordum evet hep seyrederdim
ayakkabım yırtılırsa ayakkabı alacak paramız yoktu
düşer pantolonum yırtılırsa hep seyrederdim
o çoçukluguma baktım birde kendime
ayagımdaki ayakkabı değişmişmi artık yırtık yok
elbisesindeki yırtıgı saklama ihtiyacı duymuyordum artık
bir şey eksikti herşeyim vardı ama o çoçukta olmayan bende olmayan bişeyler vardı
düşünüyordum,beni mutsuz eden şeyi
yırtık elbiseli çoçuga sordum
seni yokluk içinde var eden şey şey ne diye sordum
kulagıma eğildi kendinden emin bir şekilde şöyle fısıldadı
MUTLULUK
sonra tekrar yürümeye başladım
cevabını bulmuştum sanki beni mutsuz eden şeyin cevabını
dünyamı karartan karanlıgın,yaşadıgım korkuların nedenini
birden her yer aydınlandı
önümü görebiliyordum artık
bulut beyazmış,agaç yeşil
sokakta yürüyen insanlar var,kuşlar ne güzel ötüyor
Kayıt Tarihi : 12.6.2014 13:24:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yusuf Abıka](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/06/12/mutluluk2-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!