O kadar hızlı koşar ki insan, yolun kendisine açmış olduğu hazineleri ve işaretleri fark edemez. Yol, küçük bir ânın büyük ve anlamlı bir tezâhürüdür. Yakalamaya çalıştığında insanı anlamsızlık rüzgârına savurur. Ta ki yavaşladığında hakîkât desenlerini, âlemin ritmini en yalın bir şekilde gösterir ve ruhunun derinliklerinde hissettirir. O ân yaşam parıltılı bir şölen hâline dönüşür. Ân'a teslim olan insanın ışıltısıdır bu...
Mutluluk;
Gölgeleri savurup, ân'a nüfuz etmiş, hakîkât denizine ulaşmış insanın resmidir. İçindeki insanla, anneyle, çocukla, eşyayla, kavgayla, ıstırapla, âlemle, Yaratıcı ile barışmış insanın var oluş serüveni, kutlu bir yürüyüşüdür mutluluk.
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
Devamını Oku
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta