Yıllar ne çabuk geçiyor. Daha dün bizler çocukken, şimdi kendi çocuklarımızı büyütüyoruz.
Kesinlikle hepimiz zor günlerden geldik bu yıllara. Herzaman acılar çoğunlukta olur yaşamda. Bazen yıldızlar gibi mutluluklar aralıklarla yağar üstümüze.. Ama sonradan gelen acılar, baskın çıkar hayatta. Mutluluk hep bir adım geride, yetişemez çekilen acılara.
Anlaşılmaz duygularla yoğuruluruz geçen zamanda. Severiz sevilmeyiz. Sevmeyiz seviliriz. Çocuklarımıza söz dinletemeyiz. Sevdiklerimizi kara topraklar alır bir daha göremeyiz. Yeri gelir işler bozulur bir lokma ekmeğe muhtaç oluruz. İşte böyle zamanlarda gerçek dostu ararız.
Eski zamanlardaydı dostluk deriz. Dostlarımızdan manevi desteği bile göremeyiz. Böyle günleri hep yaşadık eminim. Belki de dost dediğimiz sırtımızdan vurdu bizleri. Duygularımızla kimseye güvenmemeyi öğrendik.
Yaşanılan acıların yoğunluğu, bazı zaman kişiler de deprasyon yaratır. Peki deprasyonun belirtileri neler. Kendini mutsuz, ağlamaklı, kederli hissetme hali..Çoğu etkinliğe karşı ilgi ve zevk almada azalma. Diyet uygulanılmamasına karşın önemli derecede kilo kaybı ya da alma.
Hemen her gün uykusuzluk ya da aşırı uyku hali.
Kendini değersiz hissetme,küçük görme,kendini beğenmeme,suçlu ya da günahkar hissetme hali.
Bekar kadınlarda, evlilere göre daha az oranda depresyona rastlanmış; erkeklerde ise evlilik, depresyon riskini bekarlığa göre azaltmıştır. Bu kişilerin ailelerinde intihar ve alkolizme yüksek oranda rastlanmıştır. Çocuklukta anne-baba ayrılığı ya da kaybı, stresli koşullar karşısında yeterli desteği bulamazsa, bu da ileri dönemde depresyona zemin hazırlayabilir.
Hayat bizlere çok şey kazandırdığı gibi, Günler de anlamadan kuş gibi kaçıp gidiyor ellerimizden. Yaş ilerliyor. Daha çok sevgiye ve sevilmeye ihtiyaç duyuyoruz. Bu sevgiyi eşlerimize göstersek, eminim daha fazlasıyla geri dönecektir.
İlk tanıştığımız günleri düşünsek.. Neydi o heyecan. Hele buluşmalarda, aynaya yapışıp kalıyorduk. Biraz geç kalsak, kalbimiz pır pır kuş misali.. Bir de gördüğünde, istemeden titremeler sarar insanı. Belli etmez iki tarafta birbirine. Ama öyle mutludurlar ki.
Tek isteğim evliliklerin mutlu bir yaşamla geçmesi. Sevgi, saygının olduğu evlilik ilelebet sürer bence. Bir de devamlı kendini yenileme.. Erkek olsun kadın olsun duygularını flört eder gibi yaşaması. Mutlu evlilik, dışarıda ki arayışları engeller herzaman. Deprasyonda bizlerden uzak olur. Kaç yaşındaysak hayat devam ediyor. Ve bizler bu zor yaşamda mutluluğu yakalamalıyız artık. Herzaman yüreğinizde ki sevgi artsın mutluluk sizlerle olsun.
Menekşe GülayKayıt Tarihi : 11.11.2007 00:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Menekşe hanım sevgiler, saygılar selamlar.
İsteriz ki herkes mutlu olsun...
Ben mutluluğu iki farklı anlamda düşünürüm. Aslında yalnızca benim düşüncem değil, öyle kullanılıyor Türkçemizde.
1. Halinden memnun olma durumu. Bir hediyenin verdiği haz. Stresten, deprasyondan uzak olma durumu...
2. Evli çiftler arasındaki uyum... Gerçekten de yaşam koşulları kişileri madde-1 deki anlamda mutsuz etse de bu zor anlarında birbirlerine destek olan, acıları paylaşan çiftlerin evliliği bir mutlu evliliktir....
Aşağıdaki yazınızdan bir psikoloji eğitimi de aldık Menekşe Bacım...
Mutlu olun siz de...
Herkes mutlu olsun...
Acılar paylaşılsın mutluluğa dönüşsün...
Mutluluklar paylaşılsın katlansın.
Kadir Tozlu
çok güzel bir yazıydı......saygılar
TÜM YORUMLAR (7)