Mutluluk Nedir Diye Soran Olursa

Bir köy çocuğuydum,
Üstü yamalıklı, kir-pas içinde,
Giysilerim çok ucuz ve basit,
Hayallerim ise, çok güzel ama pahalı,
Ulaşılması güç ama o kadar da hoş.

Mutluluk nedir diye soran olursa,
Kaldırımı olmayan toprak yolda yürümek,
Çamura abanıp elbiseleri kirletmek.

Ağustos böceğinin sesiyle uyumak,
Kuş cıvıltıları, horozun ötüşü, köpeklerin havlamasıyla uyanmak.

Mutluluk nedir diye soran olursa,
Bir meşe ağacının gölgesinde serinlerken,
Yeniden yeniden doğmak,
Bazen de bir söğüt gölgesinde tembel tembel oturmak.

Mutluluk nedir diye soran olursa,
Akan derelerin soğuk sularında,
Eğilerek hayvanlar gibi su içmek,
Gölette kurbağaların sesi eşliğinde yüzmek.

Biz mandaya, kömüş ya da camış derdik,
Yüksek sosyete camışa manda dedikten sonra,
İnsanlığın yüzü bir daha asla gülmedi.

Camışlarla bulanık göletlerde birlikte serinlemek,
Camış yoğurdundan yapılmış yayık ayranını içerken,
Yufka ekmeğin içine şeker koyup su ile yumuşattıktan sonra,
Sindire sindire yemek.

Kuşburnu reçelini sulandırıp salçalı ekmek ile katık yapmak,
Somun ekmeği yufka ekmeğin içine koyup dürüm yapmak.

Mutluluk nedir diye soran olursa,
Komşunun kiraz ağacına tırmanıp kirazları çalarken,
Komşunun o gür sesini duyunca,
Panik içinde kaçmaya çalışırken,
Kiraz ağacından düşmek.

Kaçarken bacaklarını otların içindeki ısırgan otu delip,
Komşuya ver yansın, küfürler savururken,
Ayağınıza batan dikenler eşliğinde,
Toprak damı olan eve doğru yol alırken,
Babandan yiyeceğin azarın tadını çıkarmak.

Mutsuzluk nedir diye soran olursa,
Siyah beyaz televizyon eşliğinde,
Filmlerdeki yüksek sosyeteye özenerek,
Sanayileşmiş şehirlerin kargaşasında,
Kaldırımı olan asfalt yollarda yürürken,
Kapitalizmin bize attığı kazığı,
Ruhumuzun derinliklerinde,
Huzursuzluk ve acı içinde hissetmek.

Özentilerimizin ise çok yavan ve basit olduğunu kavrayarak,
Kendimizi sahte gülüşlerle avutmak.

31.07.2024