Mutluluk Şiiri - Mehmet Ali Onay

I

Başkasınin canağından yallanmak değildir mutluluk.
Birinin hayatını işgal etmek,
duyguların istilası;
hiç degil.
Ismarlama olmaz mutluluk
Hırpalamaya gelmez.
Kapını çalar ama
buyursuz girmez.
Her haneyi,
her bahçeyi beğenmez.
Seçicidir
her kalpte
her sıfatta
mekan tutmaz

Bakma;
suratsızın,sünepenin mutluluk nidalarına.
Cüssesini servet biliyor.
Şehvetini mutluluk sanıyor.
aldım aldım değil mutluluk

Çalamayla olmaz
çalamazsın.
Onun ki benim olsun degildir.
Alamazsın.

Mutluluğu;
aktığın deltalarda sen üreteceksin,
besleyeceksin.

II

Bir serçedir pencerene konan.
Tek bir taneye doyacak kadar toktur.
Tutulmaya teslimdir.
Ve lâkin
Çantada keklik olmaz
Kafese sığmaz.

Kırılgandır,
alıngandir.
Küser barışmaz.

Alıp başını gitmelerdir.
Çok zaman yalnızlıktır mutluluk.
Özlemektir;
hayal etmektir.
Dayanamayıp kalbinin sesine;
geri dönmelerdir.
Yalvarmalardır.

III

Bir dal gül fidesi gibi mutluluk.
Vakti geldiğinde;
gül gül güler yüzüne.

Tırnak aralarına girmiş,
avuçlarını yakmış, yarmış toprağa kızmazsın artık.
Kova kova taşıdığin suyu;
çektiğin zahmeti
unutmuşundur.
Elline batan dikeni hissetmiyorsundur.

Bakarsın renk renk sevinç.
Koklarsın buram buram huzur.
Mutlusun.

Koparsam,
ona versem,
o da mutlu olsun değildir.
Kendi gülüne yağmur olmaktır mutluluk.

Dalında çilektir, kirazdır,
bir salkım üzümdür mutluluk.
Avuç avuç tattır allı yeşilli.

Pazara çıkartayım deme.
Hassatır, naziktir; taşımaya gelmez.
Ezilir, kararır, çürür
İcine kurt düşürmeye gelmez.

Senin mutluluğundan tadayım,
bana da ver birazını....

hiç olmaz.

Çileğini, kirazını
kendin toplayacaksın.
El versin olmaz.

Bir erik dalıdır mutluluk.
Saftır,
bir sıcak güne kanar;
çiçeklenir.
Dal dal pempe,
dal dal beyaz.
Sonu olmaz.
Yalana meyve vermez.

IV

Bir ince pamuk ipliğine asılı olmaktır mutluluk.
Ağırı taşımaz.
Tüy kadar hafif olmalı yüreğin.
Gönlünde soğuk bir pınarın kaynadığı andır.

V

Bir fincan kahvedir sana sunulan.
Tatmadan evvel kokusuna mest olursun.
Kırk yıllık hatıra mahkum olursun

İsli bir demlikten ince belliye dökülen
demini almış çaydır.
Avuçların ısınır,
için ısınır.
Birlikte içilir dünyan ısınır.

Önüne gelmiş bir tas çorbadır.
Tuzunu sen katarsın.
Acısı, eşkisi sendendir.
Kaşık kaşık yudumladığın keyiftir.

Çömçesini süneni kolundan kıracaksın.
Kovacaksın.
Kendi tabağında aransın.

VI

Bas gaza aşkım olmaz
Aheste aheste bir yolculuktur.
Gaz vermeye gelmez.
Duman atar,
toz kaldırır,
kuş olsan tutulmaz.

VII

Ve
kirpiğinin ucuna takılı
bir damla göz yaşıdır mutluluk.

Gözünü
kırpmaya
gelmez.

16 Kasım 2017

Mehmet Ali Onay