Bu dudaklar benim mi tebessüm eden
Düne kadar hüzünlere takılırdı kımıldanışları
Bulutları taşırdı gözlerinde
Besbelli bir şey oldu, bir şeyler kalktı omuzlarından
Ne güzel kahkahalarının gökyüzünde yıldızlanışları
Baharı ilk gören çiçekler gibi yüreğim
Her hücresinde bir keyif var
Hayret şey düne kadar başını yosunlu kayalara vururdu
Bu gün sahili okşuyor nedense
O hırçın, o üzgün, o kahretmiş dalgalar
Şeytan mı göründü acep, çağırdığı mı
Hangi doğru yolun sapaklarına dikildi levhalar
Hangi masum yürek hız sınırını aştı
Ve karlı, eski bir dağın
Ateş püsküren en tepesine ulaştı
Bir zafer çığlığı duyuyorum haykırılmamış
Zincirlenmiş kürek mahkûmuna verilen azil beraatı
Bir yelkenli kendi rotasında engelsiz
Mehtapla güneşin buluştuğu an
Ve ekolu seslerin en yükseği yine sessiz
Mutluluk bu olsa gerek
Bir yanağı kondurmak gül yaprağına
Papatya yaprağını artık koparmamak fal için
Yırtıp atmak bencilliği
Bir saç telinin bahar kokusuna
Geceye düşen kar tanelerinin ışığı ruhumda
Hatıralarımın her köşesine sığdırdığım dünlerin hepsi küçücükler
Gülümsemeyi beceremeyen kibar bir dudağın okşayıcı meltemi
Hep var ol
Sen hep var ol ey peri
Kayıt Tarihi : 24.4.2011 19:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!