Hayli zamandır kabul görmüş bir kimsesizlikle yazıyorum bu satırları.
Heybemde olabildiğince can kırıklıkları var, şekeri çamura düşmüş bir çocuk masumluğunda yaşıyorum.
Artık her gülüşte bir hüzün,
Her merhaba, saklı bir elveda olduğunu anlayabiliyorum artık.
Hiç kimse kendi değil bunu da biliyorum.
Astığım astık bir delikanlının, bir uzun saçlı için farklılaştığı gibi şekeri çamura düşmüş bir çocuğun hüznündeyim,
Yığın kalabalıklar arasından soyutlamaya çalışıyorum kendimi.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta