Mutluluga Bes Kala Şiiri - Yorumlar

Hasan Hüseyin Arslan
35

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Mutluluğa Beş kala

2011 yılında yazdığım bir hikaye, çok az içerik değişikliğiyle yayınlıyorum. Günlük defterlerimi karıştırıken bir hafta önce görerek bilgisayara geçerken anılarda baya kafamda uğultular yarattı!

Uçak, sabah saat tam yediotuz sularında tekerlekleri Sabiha Gökçen Havaalanı’nın beton zemine dokunurken, hafif sarsıntılar arasında bir alkış tufanıyla giderek yavaşlıyor ve belli bir süre sonra da tamamen duruyor. Yeryüzüne inmenin sevincini yaşayan yaşlı ve inançlılar belli belirsiz dudak arası mırıltılarıyla kimbilir kaçıncı kez okudukları beyhude dualarını tekniğin sayesinde görünmeyen ve olmayan bir güce bağlamanın sevinciyle sevdiklerine kavuşacakları son dakikaların hesaplarını yapıyorlar. O, ise hala koltuğunda hiç uçaktan inmeyecekmiş gibi oturuyor, yan taraftaki tüm yolcular, sanki talandan mal kaçıracaklarmış gibi kendi davranışlarıyla kaosa sebebiyet vererek birbirlerine olan saygısızlıklarını da böylece açıktan teyit etmiş oluyorlar. Önden yavaş yavaş inenlerle yine de on dakika kadar sonra uçak tamamen boşalıyor. Herkes iniyor ve hosteslerden birisi: „Beyefendi siz inmeyecekmisiniz“ diye telaşlı bir şekilde ona doğru geliyor. O, hemen: „Becerebilirsem ineceğim hanımefendi“ oluyor. Hostesler hep birlikte gülüşüyorlar onun bu bu şakavari şaklabanlığına!

Ve o da en son iniyor. Valiz olarak her zaman ki gibi yanına sadece bir sırt çantası alışı onu valiz bekleme salonlarının rutubetli havalarından koruduğu gibi zaman kayıplarını da en azından yarımşar saat azaltarak gidiş gelişlerle beraber ikibuçuk saatlik artı bir zamana sahip oluyor bu sayede. Herkes yürdüğü oklara doğru yürüyor belli bir nokta takip etmeden. Sonra, „ben, Kıbrıs’a gideceğim ve daha en azından 13 saat kadar vaktim var ve bunu İstanbul’da, İstanbul havasında geçirmenin hızlı ve dakik planlarını yapıyor. Güvenlikten birisine; „merhaba, ben, şehir merkezine gitmek için havaş şehir içi otobüs servislerinin hareket noktasına gitmek istiyorum“ deyince, güvenlik yerinden kalkarak oklu yönlerden en sağda olanı göstererek bu istikamet doğru, doğruca son kapıya kadar gidin“ diyor. Teşekkür ediyor ve tabana kuvvet „marş marş, istikamet İstiklal, Beyoğlu, Mefisto Kitapevi, Limonlu Bahçe, Çiçek Pasajı, Galata ve çevresi, kafeteryalar ve Gezi Parkı gibi düşüncelerle, geçirilecek en az yedi saatlik bir zaman diliminin kafasında kurguladığı acil plan.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta