Mutluhan Kurt Şiirleri - Şair Mutluhan Kurt

0

TAKİPÇİ

Mutluhan Kurt

''sen sakla kendini unuttuğun şeyler,
sen bak hayatın gözlerine,
sen öyle bir gül ki;
ben yanında ağlayayım...''

sonra bir tren garında buldum kendimi

Devamını Oku
Mutluhan Kurt

yüzün aklıma düştükten beri düşteyim
beyaz bir şehrin
beyaz bir şiirinde seni yaşamak
ve anlamak güzelliğini
bin kere bakıpta
bir görmeyle...

Devamını Oku
Mutluhan Kurt

bir ayaza uyandım bu sabah,özlemine yattığım uykudan,kınanmış bir sabır değilki benimki baharı beklemiyeyim.ama sabahlar zor,sabahlar erken...ölmek için...bu sabah sensizliğe uyandım...

bir kardelen düşü,bir salkımsöğüt gölgesi,birazda yamalı anılarla kendimi alıp bu günlerin paslı demir tadından rüzgara savuruyorum.ellerimde hasret,kulağım tanıdık bir yalnızlık ezgisi...bu sabah bir karanfil düştü uykusuzluğuma...

kalktım,daha gün yıkamamıştı yüzünü dağların sularında.kalktım,hiçbirşey yerinde değildi
sızılarımdan,yaralarımdan başka.yerindeydi yaralarım kalbimin tam ortasında.kalktım,böyle yorgun,böyle yılgın ve paramparça.şakaklarımda bu kent terliyordu,cenazeler kalkıyordu kuşların kanatlarında...kalktım ki; bu sabah dünler ve bugünler yine akraba...

Devamını Oku
Mutluhan Kurt

sen susunca; bütün denizleri çekiliyor yeryüzünün
bütün ırmakları duruyor
bu kent ışıklarına saklanıyor
susunca sen;
bütün insanlar suskunluğa tapıyor...

Devamını Oku
Mutluhan Kurt

sessizliğindeki korku gözlerinden akıyor
sevmekten korkuyorsun
belki de sevilmekten
bu korkular seni adam edecek belli...

ama ben ötenazimi istiyorum...

Devamını Oku
Mutluhan Kurt

gülüyorsun;
dişlerinin arasından pul pul güneş ışığı saçılıyor dört bir yana
akşam olmuyor hiç gözlerinde
çocuklar hep gülüyor...

ağlıyorsun;

Devamını Oku
Mutluhan Kurt

bir şelalenin dibine saklanmış
yıkık bir kenti ağladım sabahları sana...
gülerek yürüdüğüm yollar vardı orda
şimdi fahişelere verdim o yolları
gözlerin yanıyor
gözlerin kanıyor

Devamını Oku
Mutluhan Kurt

sigaramı yaktı yanımda sırt üstü uzanmış çocukluğum,konuşmaya başladı sonra,içini bir yılanın zehiri gibi içime akıtarak.bende yazmaya başlıyorum,sadece usulca ağlayarak yalnızlığıma...

gidişine ağız dolusu bir küfür savurup,dişlerimi sızlatan yağmursuz bulutların gölgesine bırakıyorum dolmuş yüreğimin bütün boşluğunu.sen sayki; hala adınla başlayan şiirler yazıyorum...sen sayki; bütün çıkmaz sokakları yüreğimin sana çıkıyor...ve sayki; yüreği elinde koşan o mutlu çocuğun yüzü hala gülüyor...

yüzünün yanılmışlığı var artık ellerimde,yüzümde yüzünün yanılmışlığı,birazda ağlamışlığı soğuk gecelerimde.artık görmeyek kadar kör olamıyorum yada duymayacak kadar lal.yersiz bir renk gibi beklerken baharın müjdesini,en siyah renklerin matemiyle soldurdun beni.bu kefen dar geliyor,teninin kokusunun sinmişliği varken tenime.dar geliyor,giderken son kez dokunduğun gözbebeklerime...

Devamını Oku
Mutluhan Kurt

bu yorgun gecelerin ellerine bırakma demiştim yüreğini.ıslatır bu kirli yağmurlar ellerini, tenini, bedenini.ıslatır bizi...kirleniriz...demiştim...

gidişinin ardından bir suskunluk büyüttüm yüreğimde avaz avaz susarak.boşluğuna dolsun diye.dolmadı...artık ellerimi yüzüme çivileyip çıkıyorum kendi içimden.acılarımı yaralarıma sarıyorum.acı sağdıkça hayattan damarlarıma, damarlarıma bir ülke sığdırıyorum...

kimi morglara adımı taşıdım.adımı adının yanına taşıdım yitik cenazeler eşliğinde.bir gül kaldı, bir ağıt geride bıçak kadar keskin kaldı biraz(senden de) ...-senden kalırmıydı kimbilir, her mevsim intihar edip, her gün adını susmasaydım yüreğime...-sen kal içimde hep biraz, kalmazsan içim tükenir...

Devamını Oku
Mutluhan Kurt

yalnızlık raconunda bütün aşklar hükümsüzdür
sevinçler protesto
bu yüzden kahır çeker yüreğim o denizde
kürek yerine...

Devamını Oku