Yaralıydın...
örselenmişti yüreğin
seni bulduğumda...
umutsuzdun, mutsuz,
yaşamdan kopuktun...
ben, yaralarını sardım..
bana gel leyla bu akşam efkar dağıtırız...
şöyle bir güzel kafaları çeker,
kendimizden geçeriz...
sonra mı?
sonra ne yapacağımızı da
o zaman seçeriz...
belki gerçekten hiç olmayan birşey,
bir hayal aşk...
belki de bir oyun,
kurallarını asla öğrenemediğimiz
ve sonunda herkesin kaybettiği...
aptal bir oyun...
yokluğun acı veriyor bana...
hiç birşey gelmiyor içimden
huzursuz oluyorum...
korkuyorum,
endişeleniyorum...
içim içimi yiyor,
unutulmaz diyorlar sevgiler,
anılar, yakar diyorlar yürekleri ayrılıklarda...
ne uyku kalırmış insanda,
ne güç, ne de umut...
inanma bunlara,
inanma bu söylenenlere sakın...
kar üsütür,
günes yakar,
yagmur ıslatır...
sen;
sen öldürürsün...
öldürürsün insanı kahrından...
özlem
açılıp enginlere,
dalgalar üzerinde koşturmak isterdim,
bir beyaz yelkenliyle...
deniz başka mavi,
gök başka mavi...
yosun başka yeşil,
ağaç başka...
sen başka güzelsin,
o başka...
bak;
yine savruluyor yapraklar rüzgarda...
yine sonbahar geldi, sen yoksun...
bir yıl daha geçti,
bir yıl daha ekledim sensizliğime....
bak;
bir bardak çay, bir çıtır simitle...
deniz kenarında...
bir yaz sabahı,
güneşin henüz doğduğu,
dalgaların çalıp, martıların
şarkı söylediği o esnada,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!