Benim kadınım bir terazi;
emsalsiz bir vicdan, yüreği ak gündüz olmalı.
Suskun ufkuma dalan ses, ekberi ilahi
içimin portresinde aşk olmalı bütün nevalara yüklenmiş
bir çıkış olmalı, bir meyan ki güftesi benden içeri
bütün sözleri silip geçmiş, adımla okunan!
Benim kadınım Eylül de doğmalı bir cuma günü
yadıma söylenmiş en güzel çare, bir çağrı olmalı.
Yoka vuran hiçliğime giden bu yolun bitimine düşürmez
benim kadınım; bir güler ki ay fena, güneş karanlık kalır
o bir terazi olmalı, içimin dengelerine ruhuyla üflenmiş.
Ben, 13 Haziran 70'de doğalı beri
bugüne değin bütün günleri eksik ve ziyanda
öylesi bir zaman ve yoksun, yarım bir can tamam etmiş
ömrü akdine küs bütün saaflara isyan, isyan üstüne
şuurumun suhuflarına yüklenmiş o yokluğuna
mecbur bırakıldım, mecburdum yazan emir hükmüyle.
Benim kadınım bir terazi olmalı, tutmalı dengesini yüreğimin
yükü ben olan bütün bir sevgiyi kuşatan aşk;
söz olmalı ahdime, değmeli bütün icaplarına
nakış nakış işlenmeli.
Yüce ufukların beklenmiş, o bütün kıssaların
o varı yüce, o enel hak, o darı açan büyük kelamın
emri telak ki sidir benim kadınım;
o benim darıma gelen bolluk, nice bir bütünlük
bir tavafdır verilen söz üstüne, tamamım edilen.
Benim kadınım huzurda ikram edilmiş kutlu bir ant
cennetime düşen helaldir, Mutlu Olsun.
Kayıt Tarihi : 3.7.2015 00:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Kutluyorum...
TÜM YORUMLAR (3)