zeytın karası gozlerın
sarhos eder bağrımdakı hasret dağını
yıkılmamak ıcın yaslanacak yer ararım,
gulerken olusan gamze cukurlarının okları
kalbımı delsede,
ınan bu
canıma mınnettır
matemınle olusturduğum gonul dağını
bır omur boyu aşk eylesemde
karanlık gecelerıme
karanlık,
sensız gecen gecelerımde canıma mınettır.
ya bu derın uykularıma sebep olan kokunu
cekmezmıydım ıcıme bır daha nefes almadan
yokluğunda olusturduğum gaflet atesı
benı yaksada,
ınan bu canıma mınnettır...
aşka seslenısım cığlık olup aksada
vuslat ırmaklarını,
bır cığ olup tassanda yureğımden
ve benım ıcın ıkı kelıme kurabıldıyse o dudakların
ve gıt dıyebılıyorsan
bır celsede...
mutlu olacaksan eğer
bu canıma mınnettır
sessız kalabılıyorsam,kör sağır hayata
basını alıp gıdebılıyorsa bedenım
senden kaçamadığım ısszılığıma...
ve oleceksem bır gun azraıle sebepsız
tercıhım senın yolunda olmek se eğer
ınan bu canıma mınnettır...
12.01.2010 salı mutlu kaya
bize göre deil ki;
siyaha beyazsın diyebilme cürretini gösterebilmek.
ya da yoksula olmaz hiç diyemedik ki
çirkine güzel deyip sevmedik;
duyguları hiçe sayıp.
yürüdüğümüz kaldırımlara toprak diye serpmedik SEVGİMİZİ...
zalime pekala demedik mesela.
harama el sürmedik en önemlisi
sevdiğimize bile eğilip,bükülmedik
evet eğilip hiç bükülmedik...
ondan doğrudur ya alnımız
Yüzümüze bakamayan eski şarkılar da kaldı artık
yalnışlarımız...
biz bu şehırde yeşermedik ki güzelim
sahte insanlarla güreş tutalım
yalanlarıyla yolumuza ışık yakalım
o yuzden dedım ya bu şehir yaramaz bizeçakalların,riyakarların arasına girmedik
esir etmedik sevgimizi yalan zindanlarında
yabanın yuvasında bağ kurmadık duygularımızla
dedim ya sevdik;
ama eğilip hiç bükülmedik
çünkü,yeşerdiğimiz kırsalımızda bunları öğrendik
dedim ya biz böyle görmedik
o yuzden dağlara gitmeli
sevmeyi kırlarda çiçeklerden öğrenmeli
temiz havayı çekmeli içine,
belkide dürüst olabilmek için
sana umutlarımı yüklemedim elbet
zamana ihtiyacı vardı suistimallerinin.
hasretlerimi kısa bir perde gıbı asacaklar duvarlarına ya
o yuzden unutma baharları sende
nereye gidersen götür yüreğinde
sende kalsın boyası dökülmüş şehirler
ben kırsaldaki sevgileri özledim.
dedim ya biz eğilip bükülmedik ki güzelim
yakışan neyse yüreğimize onu söyledik
büyüklerımızden böyle öğrendik
sevdamızın yüceliğine diz çöktük yeri gelince elbet
ama sadece allaha secde ettik.
utanmadık,örselenmedik,tek damla gözyaşı dökmedik kahpe sevdalar için
gösteriş örtüsünü giyerek üzerimize...
dürüstlükten ödün vermedik
sineye çekmedik ufacık yalnışlıkları
tesbih tanesi gibi dizdik hatalarımızı
yeri gelince sulh ederek
bize göre deil dedım ya güzelim
bu şehır saf sevgilere göre çok fazla lüksduyguları hap niyetıne hapsetmıs
karanlık kuytu sokaklarına
şimdi söyleyin o yare;
ben bu şehirden deilim.
köylerde dağlarda gezen
hep o yalnız BEYAZ küheylana özenirim
ne hüzünler dökülmesini isterim sevildiysem eğer
ne de gereksiz muhabbet türküleri çalınsın yalandan
dedim ya eğilip,bükülmedik sevdamıza
kutsamadık onu sahte inançlarla
sadece güvendik...
ya da kaptırdık kendimizi haylazlığımıza
inandık bir nevi söylelenlere çarçabuk
biten sevgilerimize kaptırdık şiirlerimizi
inancımızı yitirdiğimizde kalemimizle dertleştik.
geçen zamana deilde;
harcanan sevgilere kaptırdık değerlerimizi
ama neşemizi hiç kaybetmedık
çünkü hakedilmedik,
bizi haketmeyenlere
şehirleri haketmedik anlıyacağın
kırdan geldik taştan kalpler durağına
yalansız dolansız dünyayı gördü ılk gozlerımız
o yuzden sende bıraktım sevgimi
çekip gitmek en güzeli....
dedim ya eğilip, bükülmedik
ondan hep DOĞRU ATAR KALBİMİZ....
taki son nefesini verene dek
dedim ya;
hakedilmedik hiç bir zaman
bizi haketmeyenlere!
biz böyle dünyaya geldik...
biz beyaz küheylana hep imrendik.
MUTLU KAYA
28 Nisan 2010
sırf toprak istediği için yağmaz yağmur;
yağmurda istediği için yağar toprağına
iki özlem arasında yeşermesi gereken
bir filiz vardır artık
adı:AŞK....
Arama benı arakdas,arama
Zaten canım sıkkın bu aralar
İçerım yanıyor,suratım buz kutlesı
Derındır aşk kuyusu
Guctur gonlume tekrar cekmesı….
Arama benı arakds,gıt basımdan
Bılıyorsun kı yalnızım artık
Dısarısınında ıcerımden farkı yok artık
Kalles,pıslık ve haınler ordusu gezınmekte
Arama benı arakds
Artık yokum ben
Umutlarımı ucurtma kuyruklarında gokyuzune bıraktım
Artık daha bır guzel bakıyorlar hayata
Arama işte arama
Yıkığım
Terk edılmısım
Bıtığım
Ağlıyorum ulan!
Mutlu kaya
bakalım elimdekı mühimmat,
içimdeki seni öldürmeye yetecek mi?
ya da ruhuma feryat mı edecek bedenim
hayata isyan ederek...
peki zarar ziyan deil mi giden günlerimize
bir vefasız deilmi şimdi ki adın
yalandanmıy dı o gözyaşları
ölümüne sevdan... inadına
halbu ki ben sana tutunmaya çalışırken
sevginle,
düşmeye bile razıydım
bosluğuma,
yinede seni sevdim,
gözlerimi karartıp.
güllerin dikeni olduğunu
söylerlerdi ya
olsun
acında guzel di kokun gibi...
halbu ki
bir vefasız deil mi şimdiki adın?
yalandanmıydı o tebessumler
yalandan mıydı sevişmeler
şimdi unut gitsin herşeyi
adımı sil geleceğinden
yoksa yoksa
senin adın aşk bozan mıydı?
mutlu kaya
14 şubat 2010
kendimi tanıdığımdan beri
bu işi yapıorum
ya birşeyleri eksik yaşıorum
ya doğrularım yalnıs kalıyor
ya da bildiklerim işe yaramaz
çok mu tasarrufluydum sevgimde
ya da savurgan öfkelerimde
aradan geçti onca zaman
sil baştan yazamam inan
ya bu iş sizlik
ya bu iş senlik
ya da ben aşkta vasıf SIZIM...
yine yolda kaldım
yine sevgıye yaya
yine aşkta işsiz....
yaş sevmenin yarısı;
bir anlık bak bana
ömrüm olsun...
mutlu KAYA
Bazen kelimeler yalan söyler,
aşiyane kalır diller.
Bazen hareketler yalan söyler,
Uyumsuzdur bedendeki ruhi meseleler.
Yine bir yıldız kaydı gönülden,
Ne çıkar gönülden düşmedi deseler
MUTLU KAYA
(15 MAYIS 2010 CUMARTESİ)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!