Seninle ayrılığı beceremediğimden beri
hep gurur duymuşumdur beceriksizliğimle
elime çekiç alamamayı, süpürge bez tutamamayı dert etmedim kendime
her işini tam yapan, evinde kırığı döküğü olmayan ama
seni de olmayan bir adam olmaktansa varsın yanmasın holün ışığı
çalmasın kapının zili,şikayetçi değilim iyiki beceriksizim
Terkedip giderken beni
dayayıp yanağını
otobüsün soğuk camına
geçtiğin bir ormanlık alana
cesedimi gözlerinle atıp
yeni aşklara heveslenen sen
Bugün ondört şubat
bugün sevgililer günü
hani hatırlıyormusun ilk sevgililer günümüzdü de
bir sürü gül almıştım sana, sonra aziz valentine 'e
biz birbirimizi çok seviyoruz dediğim halde
üç yılda zor gülmüştük ya
Aşk olsun sana
neden söylemedin bunca zamandır bana
bu kadar güzel olduğunu
ben öyle bir kaptırmışım ki sevdana,
beni bu kadar güzel sevmene
yüreğine bakmaktan yüzüne bakamamışım
Aşk yüzünden ölenle
kanserden ölen arasında
bir fark kalkmıyor çürüdükten sonra etin,yüreğin
ciğerim alınsın,böbreğim çürüsün
prostat olayım (oram) yansın,,yüreğim yanmasın
büyük konuşmamayım ama olurya
Bak benden söylemesi çocuk
kelebek kadar ömrü kalıyor aşık olanın bu hayatta
sevgilinin tüm çiçeklerine konmak için
büyük bir heyecanla çırptığın kanatlarının
bir bakmışsınki ne rengi kalıyor ne de tozu zamanla
bu yüzden iyisimi sen hep tırtıl olarak kal
Önümden hızla geçip giden
bindiğin otobüsün
arkasından kurumuş yapraklar gibi savrulup
gitme diye çekiştiren gözlerimi,
hiç değilse düsman etmeyecektin otobüslere
çünkü deniz yok benim yaşadığım yerde....
Yağmuru beklemezdim ağlamak için
Sokaklarında Ankara’nın
Ardından boş bir sandalye gibi kalmazdım mesela
Ulus garında kavuşmalardan çok vedalara şahit olan
Yüreğimi gömmezdim her gittiğim yere
Karıncaların kararınca nevale aşklarına takılan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!