Bedeli çokmuş , söylenmesi ağır ,
Herkes duydu , yârimin gönlü sağır…
Her günüme katsa da , binbir kâhır ,
Belki duyar dedim… demez olaydım .
Avuçlarımda kaldı, yolduğum saçlar…
Bir garip Âdem’im , âlem içinde ,
Gül de bitiremedim , Güce içinde …
Bir gönlüm var , tenim içinde ,
Ne anlatabildim , ne de açabildim …
Susadım, bir nehir gördüm ileride …
İçimde bir ben var , arşa kadar ,
Baştaki gözle anlamazsın , zerre kadar …
Sevabın günahını geçmediyse , kırka kadar ,
Yaşından da mı , ibret almadın …?
Zülmü sevmezler , âlemî ervahtakiler ,
Sırra mı karıştı , ismim benim ?
Niye görülmez , niye bilinmezim ?
Sorup bahtıma , cevap istedim ,
Cevap içinde kendimi , bulamadım …
Dedim bu düşü , hayra yorayım …
Saçların tel tel dökülünce eline ,
Kemend neymiş , bir gün anlarsın …
Rüzgar beklersin , avutsun diye ,
Sevilmek neymiş , bir gün anlarsın …
Göz kanaat etmez , bir bakışla ..
Tahir gönlümde , tükenmedi kelâm ,
Zühre’ nin gönlünde , eskimedi sitem ..
Dağ , taşına da küstüyse madem ,
Dağında zümrüt olsam , ne fayda ?
Yandığım ateşleri , biliyor kalemim …
Bize söylediler, hep içini süsle !
Dilini ısır, kem bir söz etme !
Nefsinden başka da, kusur görme,
Niye sevilmedik be usta ?
Bir tüy düşse, kuşların kanatlarından ,
Ne sanaydı gönlüm, ne sevdaya,
Düşünce aklıma, sarardım bağımda…
Güç yetiremedim, ben de sevdaya,
Özür dilerim, bilmeden oldu..
Hangi buluttan düştün gözlerime,
Müjdeli bir davet, hüzünlü bir selâ,
Vakti gelmiş zamanın, kalmadı yarına..
Tutamam yaşlarımı, düşünce hatırıma,
Bu gece de, seni aradım Anne…
Kaldım bir başıma, ulu-orta yerlerde..
Züleyha Yusuf’una, hiç küser mi ?
Başka yöne dönüp, gider mi ?
Verip boynunu, vermezdi koynunu,
Seven sevdiğinden, hiç geçer mi ?
Aşktan zerre düşseydi cana,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!