Ankara beyaz, Ankara bembeyaz
Sokaklar sakin bayan az, bey az
Köpekler, kediler bile yok ortada
Bir ben, bir kaç kişi, havada ayaz
Ankara beyaz, Ankara bembeyaz
Yükseklerden yerlere düştüğünde
Yüzüne gülenler sırtını döndüğünde
Elinde ki son kibritin de söndüğünde
Anlarsın insanların samimiyetini
Avcunda yalnızca duaların kalınca
Lügate baksam vardır binlerce kelime
Düşünsem belki de birazı gelir dilime
Lafı anlayana de, anlamayana deme
Lafına, nefesine ve de diline yazık
Kalem yazar ama kâğıt sineye çeker
Of bile demeden karnında taşır
En zor sancıyla evladına ulaşır
Canı dâhil neyi varsa paylaşır
Lokmasını kırka böler anneler
Çıkamaz belki de güneşe ve aya
Nefes nefese aylarca karnında taşıdın
Can verdin kucağında, sırtında taşıdın
Ömür boyu yüreğinde aşkınla taşıdın
Hakkını asla ödeyemem annem
Sevgin pek bir gariptir, sevgin masum
Define arama boşuna yerin altında
Gerçek olan hazine gönüllerdedir
Kıymet ne gümüşte ne de altında
Asıl kıymet, kıymet bilenlerdedir
Aşkı arama boşuna ıssız çöllerde
Ararsan beni eğer, kolay bulursun
Her zaman ki gibi, Kaf dağındayım
Uzatıversen elini, dalımdan alırsın
Elinle diktiğin asaf ağacındayım
Bir baksan, kaldırıversen de başını
Bulur musun adaleti?
Zalimin kefesinde
Bulur musun helali?
Hırsızın kesesinde
Bulur musun hidayeti?
Dostun sitemi yakar kavurur
Kum tanesi gibi çölde savurur
İmalı bir bakış gönülden vurur
Dilim tutuldu gönlüm lâl artık
Yol gitmek içinde gelmek içinde
Yol almaz kervanlar alınan ah ile
Dönmez geri çıkan söz eyvah ile
Düşman taş olsa da yağsa nafile
Dostun attığı bir gül yıkar beni
Hiç bir insanı görme sakın hakir




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!