Doğurdu beni anam hem de büyüttü
Sabahlara kadar uyumadan uyuttu
Yedirdi, içirdi, emek verdi, yürüttü
Ne senden geçerim ne de anamdan
Üzüp de beni gitme sakın yanımdan
Yokluk diye bir dert yoktu
Karnı aç olanın gözü toktu
Az olanı paylaşan da çoktu
Yokluğu pek hoşudu
Çokluğu pek hoşudu
Takkeler düşmeden daha görünür keller
Yüzlerde yüzlerce maske üstü maskeler
Güce, güçlüye sıralanıyorsa menkıbeler
Yalan dünyanın çıkmış demektir çivisi
Kutsallar var, iman, vatan ve benzeri
Şehitleri sanma sakın birer ölü
Hepsi ümmetin gonca bir gülü
Şehadet ki ne yüce bir mertebe
Cennettir şehit olanların ödülü
İmanlarının uğruna verirler can
Âşık olurmuş candan seven cananına
Yaptığı da kalmaz hiç kimsenin yanına
Noktasına virgülüne işleniyor hesabına
Sus konuşma sözlerin sende kalsın
Sözler vardır incitir ve seven ise incinir
Helali varken harama bakmak ne diye
Rabbinden güzellikler sana bir hediye
Kim demiş güzele bakmak sevaptır diye
Güzel, elin güzeliyse bakan göz utanır
Doğru söyle, hoş konuş, eyle muhabbet
Yaşı yok ölümün, bir an ötede bekliyorken bizi
Bizler ise devam ettiriyoruz dünyalık takibimizi
Nefsimizdir düşmanımız, iyi bilelim rakibimizi
Ölüm hak, ölüm gerçek, bir parça kefendir vaat
Ye, iç, yat, kalk, nefis atının dizginleri boşalmış
Seni görünce bahar geldi sandım
Halbuki daha kışın ortasındaydım
Yanmam kimse için derdim bir an
Derin bakışlarına, gözlerine yandım
Tutuldum ay gibi, güneş gibi kaldım
Sordular, yolcu halin nicedir diye
Yol belirsiz, yolcu yorgun dedim
Yolun kaç gün, kaç gecedir diye
Bende bilmem, zor sorgun dedim
Sordular yolcu nereden nereye diye
İğne deliğinden öküz geçer mi?
Kanadı var diye balık uçar mı?
Çölün ortasında çiçek açar mı?
Çınarlar bile alttan alta çürüyor
Cehalet dediğin nur saçar mı?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!