Mutlak Çaresizliğin Adresi Değildiler

Lütfi Kireçci
222

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Mutlak Çaresizliğin Adresi Değildiler

Mutlak çaresizliğin adresi değildiler
Bu sebeple gül dalında bülbül
Olmaktan
Öylesi memnundular
Ne yana baksalar
Yıldızlar düşüyordu rastlantılarına
Ömürlerinden arta kalan
Kayıp fotoğraflarını,
Yırtık bir zamanın
Ütopya fenerinden aldıkları belliydi
Türkçe ağıtlar yakan bir dili tanıdılar önce
Yaşamak bir diğer ucundaydı köprünün,
Burada kalmak ölüm demekti,
Adam biz kim oluyoruz ki dedi,
Önde duramayız Hüseyin’den
Ve şehir ceylanların düştüğü
Yalnızlıktan kurtulamadı
Çiğ köftenin tadına bile bakmadı çocuklar,
Havada mezar taşları duruyordu
Yalnız çiçekler, güller ve kelebekler
Şehrin tabutlarından iltica ediyorlardı
Muhtemelen bir korku
Bulutlardan arta kalıyordu,
Adam geçmedi köprüden karşıya
Elindeki bastonla iteledi leyleklerin göç mevsimini
Epey bir zaman gizledi çocuklar
Hıçkırıklarını,
Bir beyaz atlı soluklandı
Yangın soluklarımızda
Ellerimiz iki yana düştü hafifçe
Ve hafiften sıkıldı yumruklarımız…….
Bu memlekette duramam gayrı
Peygamberin sevdiklerinden ayrı

Mutlak çaresizliğin adresi değildiler
Gün boyu mavi bir türküye iştirak ettiler,
Ay paslanmış
Fırat Kerbela akar
Eşkıya yaralarımda balık arar Dicle
Uçurumları unda beyazlatır kutuplar
Uçurumları gül dalına astı kutuplar
Dondum bu çift kartal Hitit kışında
Mavi bir okyanus bıraktı yüreğime kutuplar……..
O kadarda soğuk değilmiş kutuplar…….
Surla çevrili bir şehir,
Allah bir, Allah vekil
Kaç yıl geçti aradan
69 model bir arabasına
bindi 40 yaşında bir adam
ve teybe dokundu,
bir şarkı dökülmeye başladı caddelere
“Diyarbakırlıymış......

Lütfi Kireçci
Kayıt Tarihi : 16.6.2006 22:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Zülfikar Yapar Kaleli
    Zülfikar Yapar Kaleli



    Beş Bin Fidanlık Bağ…



    Ocağı yanıyor, duman tütmüyor
    Sevda bahçesinin gül yok içinde
    Seni anlamaya gücüm yetmiyor
    Karanlık gönüller yol yok içinde

    Hasret çıra gibi, gözlerde isi
    Dağılmaz bir türlü gönlümün sisi
    Limana yanaştı, hasret gemisi
    Leyla var, mecnun var, çöl yok içinde.

    Arzu kızgın, anı kırgın divanda
    Göklere savrulur sevgi o anda
    Kırk yayla çiçeği, sırlı kovanda
    Arı vızır vızır, bal yok içinde.

    Meftunu olduğum bülbül sesinin
    Biçare kavalın inlemesinin
    Gönül yaylasının, aşk bahçesinin
    Kara var, kızıl var, al yok içinde.

    Dağa bakar, bağda gülü soldurur
    Göklerde aratır, yerde buldurur
    Sevda pınarından hasret doldurur
    Her türlü sitemin, gel yok içinde.

    Hasretler kavuşur, ağarınca tan
    Ebedi gurbetin koynunda yatan
    Aklın dizginini elinde tutan
    Sultana sevdalı, kul yok içinde.

    Zülfikar Yapar Kaleli



    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Lütfi Kireçci