Müthiş Mesele

Tutuştuğun andır.
Elin ayağın birbirine girer,
Hangi kapıydı girilen çıkılan şaşırırsın.
Baharlar çiçeklenmiştir omuzlarında.
İnce bir ürpertidir hücrelerinde,
Sinsice gezinirken anlayamazsın.
Çoktan istilası başlamıştır,
En kılcal damarında akan.
Tek renkli havai fişeklerdir artık,
Mantığına olur olmaz,
Mor kıvılcımlar çakan.

Geceler lacivert bir zulümdür.
Miskindir akrebi yelkovanı saatlerin.
Bir tek göz kırpımında hülyalara dalarsın.
Festivali başlar iç organlarının,
Tüylerin ürperir şimşek hızında.
Uçuşur pudra tozları geceye saçılır,
Saçlarında muazzam bir elektrik,
Ve zaman, ancak onu beklerken anlaşılır.

Aklın karmakarışık.
Bir nokta kadar acizsindir.
Eski kasvetlerini sorgularsın.
Gülecek şeylerin azalır birden.
Her sarhoşluk şahitliktir aslında.
Kadehten kadehe yaslanırsın,
En votkalısından,
Şaraba liköre meye.
Aptalca şeylere gülümsersin,
Gururdan kibirden unutmuşsundur,
Çünkü en aptalı bile,
Gülebilir iyi şeylere.

Yaban bir dağ gelinciği gibi,
Sallanırsın rüzgârlardan habersiz.
Birden durursun sonra.
Çocuklar gibi küsersin.
Bu ben miyim dersin.
Olur olmaz öfkelenirsin bazı şeylere.
Sevdanın kadim sancılarında,
En sığ kelimede boğulursun.
Takılır beyin kıvrımların neden ve niçinine.
İçin çizilir jilet kesiği tadında,
Ağrılar çöker birden akciğerlerinin tam orta yerine.

Hiç sevmediğin şarkıları seversin.
En eskilerini dinlersin,
Şarkıların içindedir O,
Aslında Onu arıyorsundur,
Bulursun.
Çıkıverir arasından ince bir nağme ile.
Bir kitap okursun sonra,
Okuduğunu sanırsın,
Çoktan boşluğa düşmüştür gözlerin,
Çünkü onun elleri kuşatmıştır sayfaları,
Hatta en güçlü satırları bile.

Ateş gözleri değer gözlerine.
Bir tek sen sabitsindir.
Geri kalan herseyi depremler götürür,
Kızarır, yüzünü kırmızılar basar.
Terlersin, hararet basar.
Birden mimiklerin düşer,
Kalakalırsın.
Ağzın burnun yamulur.
Boğazlanır yutkunamazsın.

Birinin ağzından duyarsın adını.
İrkilirsin,
Doğrulursun,
Çoğalırsın.
Kulağın çınlar birden,
Daha hızlı nefes alırsın.
Boynunu bükersin nedensiz.
Adını tadını cismini bilemediğin bir görkemdir,
Dolanır durur ayaklarına.
Görmeden tekrar vurulursun Ona.
Sana gelişini düşlersin.
Asılır uçarsın bir kuşun kanadına.

Acıkırsın,
İştahın kaçar,
Bulutlar kaçar.
An gelir büyür gözbebeklerin,
An gelir dudakların kanar,
Açlıktan önce gelir aklına aslında,
Bir girdaptır sokaklar artık ,
Karanlık ve kendi uğultusunda.

Tazeliğinde bir ekmeğin,
Kokusunda yeni doğmuş bir bebeğin,
Ya da huysuzluğunda sadece beklemenin.
Bilinen en makûs oyunudur bu,
Yürek denen o müthiş meselenin !

Kutalmış Tonyukuk YILMAZ 2017©