muştusun
soğuk sabah anı güneşi muştular
deniz kızarmaya kurulur gövdence
tenin kokmaya..
tenin hakkıyla kokmalı ellerime
ellerimin parmak uçları burnudur
öyle hassas koku alıcıdır bilesin.
dilim kılıçlanıp hakkıyla inecek ensene.
gövdelerimiz arasına boşluk giremeyecek pekişeceğiz.
dudak kınımdan çekip arzu hançeri dilimi
her zerresini emzireceğim tenini
ışık ve rengin tezeliğisin göğsüm tuvelinde
ben ışık delisine, renk öğütücüsüne,
erdemi sunuyorsun yürek içtenliğinle
içimden geliyorsun.
içim sana kalır.
ışığında erimek için gözlerinin,
hasadına, barına diktim gözlerimi,
yedi veren gövdenin..
bir oğula-kıza kesecek bu devrimci eylemim.
gövden birime bin verecek soyum yürüyecek
o güzel değişen dünya için..
kömürün salt parıltısı elmastan almış ışığını zülüflerin
öz suyumun gizil gücüne bir hareket alanı
bir boşluk ver can veren bedeninde.
kristale dönsün umudumuz doğa bakışımlı billur su.
sağlam dengeli enerji, iyi güç.
dengeye oturmuş en güzel doğa biçmisin
özü en devrimci olanım.
yüreğimiz en devrimci özümüzdür,
dünyamızın yer çekimi merkezi,
varlaşmaya başladığımız can çekirdeğimizdir.
ordan doğru sevdiğimsin güllüm.
gözlerim titriyor anlıyorum ki, hasretliyorum,
kendimi taşıdığım gücüm gibi duyumsuyorum içimde seni.
hummaya tutulacağım deprem gibi sarsılan göğsünde.
bir dünya patlayarak doğacak
daha güzel günlere koynumuzda..
Kayıt Tarihi : 23.11.2019 03:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!